“WOMEN AND FAMILY LIFE” IN PROVERBS IN TURKEY TURKISH AND GAGAVUZ TURKISH
Semra AkgülProverbs, which are societal phrases expressed by communities by transferring centuries-old life experiences to certain patterns, provide important clues to the philosophy, cultural codes, beliefs, lifestyles, and systems of thought of these communities. These concise quotations, which represent “summaries” of societies, have an important place in the Turkish language. Proverbs are found in almost every source written in the Turkish language, starting from the Orhun inscriptions and reaching elimination. Even the proverbs in the earliest Turkish sources have been transferred from the ancient to the present day and are used daily in variants of the Turkish language. Gagavuz Turkish and Turkey Turkish, which belong to the same written language group of Turkic, are two languages with cultural and morphological similarities. The religious beliefs of the Gagavuz, who are referred to as the “Christian Turkish community” in the sources, and some of the experiences brought by their religions are separated, while many common characteristics of the Anatolian Turkish community are reflected in their lifestyle, traditions, and customs. Among these cultural elements, proverbs feed and develop from the same source. In this study, Gagavuz Turkish, one of the Oguz group’s written languages, and proverbs in Turkey Turkish are compared with regard to the subject of women and family. This study aims to include as many prominent proverbs as possible under the heading of “women and family life”. The proverbs in these two languages are compared semantically to examine the importance of the family in Turkish society, specifically the role of the man, the place of the child in the family and brotherhood, and the family proposition and progeny. The similarities or differences in the proverbs from the two language variants are described by providing examples that reveal the existence of women and family life in these communities.
“KADIN VE AİLE HAYATI” KONULARI BAKIMINDAN TÜRKİYE TÜRKÇESİ VE GAGAVUZ TÜRKÇESİ ATASÖZLERİ
Semra AkgülToplumların yüzyıllara dayanan hayat tecrübesini belli kalıplara aktararak ifade ettiği özlü cümleler olan atasözleri; ait oldukları toplumun hayat felsefesini, kültürel kodlarını, inanışlarını, yaşam şekillerini ve düşünce sistematiğini gösteren önemli ipuçları verirler. Toplumların “özet”i hüviyetinde olan bu özlü sözler, Türk dilinde önemli bir yere sahiptir. Türkçenin Orhun Yazıtları’ndan başlayarak elimize ulaşan yazılı hemen her kaynağında atasözlerine rastlanır. İlk kaynaklarda yer alan atasözleri dahi kuşaktan kuşağa, asırdan asra aktarılarak günümüze kadar ulaşmış ve bugün Türkçenin farklı lehçelerinde kullanılmaya devam etmiştir. Türkçenin aynı yazı dili grubuna ait Gagavuz Türkçesi ve Türkiye Türkçesi, fonolojik ve morfolojik benzerliklerinin yanı sıra kültürel yakınlıkları da olan iki dil koludur. Kaynaklarda “Hristiyan Türk topluluğu” olarak geçen Gagavuzların dinî inanışları ve dinlerinin getirdiği bazı yaşantıları ayrı tutulursa Anadolu Türklerinin yaşantıları, âdet, gelenek ve görenekleriyle birleşen pek çok ortak özelliğim mevcuttur. Bunlardan biri de aynı kaynaktan besleyip geliştirdikleri atasözleridir. Bu çalışmada Oğuz grubu yazı dillerinden olan Gagavuz Türkçesi ve Türkiye Türkçesindeki atasözleri “kadın ve aile hayatı” konuları bakımından karşılaştırılacaktır. Mümkün olduğunca çok sayıda atasözüne yer vermeye gayret gösterdiğimiz bu çalışmada, iki lehçedeki atasözleri “kadın ve aile hayatı” üst başlığı altında bu iki Türk toplumunun ailede ve toplumda kadına verdiği değer, erkeğin ailedeki yeri, çocuğun ailedeki yeri ve kardeşlik bağı, aile içi ve aileler arası ilişkiler, aileye verilen önem ve aile kurma ile soy alt başlıkları altında anlam bakımından karşılaştırılacaktır. Bu çalışmada, aynı yazı diline mensup iki lehçenin kadın ve aile hayatı ile ilgili atasözü varlığı, örnekler verilerek benzerlik ve farklılıklarıyla birlikte ortaya konulmaya çalışılacaktır.