Understanding Social Cohesion from the Perspective of the Host Community: Turkey Example
Ilgar SeyidovAccording to recent statistics from the DGMM (Directorate General of Migration Management of Turkey), more than 3,5 million Syrian refugee people are living in Turkey. This number, however, reflects only registered Syrians, not the many unregistered Syrian refugees and asylum-seekers also living in Turkey. In order to cope with the refugee crisis, various projects are being conducted through the support of national and international funds. Social cohesion has been identified as a key to integrating host and refugee communities. Socio-cultural activities hve been designed to include participants from both communities. In this context, this study aims to discover the attitudes of Turks toward social cohesion which is promoted to be built between them and refugees. This limited research relied on a semi-structured in-depth interview technique as research methodology for a random sample of 45 residents of Ankara living in neighborhoods that contain a high number of refugees. The main reason of limiting the number of participants with 45 was related to reputation. According to findings, the members of the host community are in favor of developing social contact with refugees; however, misinformation and rumors, language barriers, and a lack of social connection were considered as the main factors affecting the negative attitudes of the host community members towards refugees.
Sosyal Uyumu Ev Sahibi Topluluğun Perspektifinden İncelemek: Türkiye Örneği
Ilgar SeyidovTürkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine istinaden Türkiye’de 3,5 milyondan fazla kayıtlı Suriyeli yaşamaktadır. Bu sayı sadece kayıtlı kişi sayısını kapsadığından, ülkede kayıtlı olmayan çok sayıda mülteci ve sığınmacı da bulunmaktadır. Özellikle devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları, mülteci ve sığınmacıların temel gıda, barınak ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak ulusal ve uluslararası desteklerle çeşitli projeler ve faaliyetler yürütmektedirler. Bu anlamda en temel problemlerden biri de ev sahibi topluluk ile “misafir” olarak nitelendirilen mülteci ve sığınmacılar arasında sosyal uyum sürecidir. Sosyal uyum, göçmen ya da mülteci statüsündeki bireylerin ev sahibi topluma entegre edilmesini amaçlayan çok katmanlı ve uzun vadeli bir süreç anlayışını içermektedir. Bu çalışma sosyal uyum anlayışı çerçevesinde ev sahibi topluluğun süreci nasıl yorumladıkları ve “misafir” topluluk üyelerine karşı tutumlarını incelemektedir. Araştırma tekniği olarak yarı-yapılandırılmış mülakat tekniği seçilmiştir. Toplamda, Ankara’da Suriyeli popülasyonunun da yoğun olduğu Altındağ ve Mamak bölgesinde yaşayan 45 kişi ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerin bu sayı ile sınırlandırılmasının nedeni bulguların kendini tekrarlaması olmuştur. Bulgulara göre, ev sahibi toplum Suriyeli mülteci ve sığınmacılarla sosyal uyum sürecini desteklemektedir. Ancak yanlış enformasyon, söylenti, dil bariyeri ve sosyal bağlantının eksikliği katılımcıların tutumlarını negatif şekilde etkileyen faktörler olarak ortaya çıkmıştır.