Essays on Disability History
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda Sağırlık ve Dilsizlik Kusurlarının Teşhisi ve Tedavi Usullerine Bir Bakış (Hekimbaşızâde Doktor Muhyiddin Efendi’ye Göre)
Zeynel Özlü, Kerim TiryakiSağırlık ve dilsizlik konusu ilk çağdan itibaren gerek toplumsal hayatta gerekse tıbbi alanda gündemini korumuştur. Ancak sağır ve dilsizlere yönelik bilimsel düzeyde eğitim ve tedavi yöntemi süreci 18. yüzyılda Fransız din adamı Abbé de Charles Michel de l’Epée (1712-1789) ile başlamıştır. Avrupa’da sağır ve dilsizlere yönelik bu çalışmaların Osmanlıya yansıması ise Tanzimat ile birlikte başlamış olup bu konuyu gündeme getiren ilk kişi ise Mustafa Sami Efendi (?-1855) olmuştur. Mustafa Sami Efendi, Avrupa Risalesi adlı eserinde Fransa’da sağır ve dilsizlere yönelik yapılan çalışmalar hakkındaki gözlemlerini topluma sunmuştur. Bunun akabinde Ferdinand Grati (?-1891) sağır ve dilsiz mektebinin işleyişi hakkında maarif nezaretine bir rapor sunarak, sağır ve dilsiz mektebinin 1889 yılında açılmasında öncülük etmiştir. Bu bağlamda araştırmada; Hekimbaşızâde Muhyiddin’e (1871-1936) ait olan Kulak Hıfzıssıhhati Sağırlık Sağır, Dilsiz ve Ümmi Çocukların Usûl-ü Talim ve Terbiyesi adlı eserde ve yine ilgili dönemde başka eserlerde kulak sağlığı ve korunması, Kulak Sağırlığı (Asammiyet-i Üzniyye), Sinirsel Sağırlık (Asammiyet-i Ruhiye), Solucan Sağırlığı (Asammiyet-i Dûdiyye), Kurşun Sağırlığı (Asammiyet-i Usrubiyye) gibi sağırlık türleri, yabancı uzmanlardan Jean Marc Gaspard Itard’ın (1775-1838) sesli aletler uygulaması gibi konular ışığında 20. yüzyıl başlarında Osmanlı devletinde sağırlık ve dilsizlik konusunda yapılan çalışmalar ortaya konmaya çalışılacaktır.