Önsöz ve notlarla birlikte hazırlayan: Münir Aktepe
Girid adası, Akdeniz’de stratejik bakımdan büyük önemi hâiz bulunduğu hâlde oldukça geç bir tarihde Osmanlı Türklerinin hâkimiyeti altına girmiştir. Gerçi bu adaya Türkler, fetih tarihine nazaran çok daha öncesinden akınlara başlamış ve Osmanlılar 1533 den îtibâren adanın bâzı noktalarına çıkarak, bol miktarda esir ve ganâim almışlardı; bilhassa 1538 tarihinde vuku’a gelen Osmanh-Venedik savaşında, Venediklilerin elinde olan Girid adası, Barbaros Hayreddin Paşa tarafından fazla zarar görmüşdü. İstiye, Resmo, Suda, Hanya ve Milopotamo ile havâlisindeki köyler, Kanûnî Sultan Süleyman devrinde Türk gücünün ne olduğunu gayet iyi anlamıştı. II. Selim’den îtibâren IV. Murad devrinin sonlarına kadar devam eden zaman içinde husüle gelen Girid ile alâkalı olaylar ise, nihâyet bu adanın Osmanh hâkimiyeti altına alınması zarûretini ortaya koydu. Kuzey Adriyatik kıyılarından batı Afrika sâhillerine kadar, doğudaki adalarla birlikte, Akdeniz'in, Osmanlı Türklerinin idâresi altına girdiği bir devirde, Girid’in Venediklilerden alınmaması, askerî ve ticarî bakımdan cidden bir mahzur teşkil ediyordu. Ayni zamanda belki bir şeref mes'elesi de olmuştu. |