İstanbul’un sağlık tarihi ile ne zamandan beri ilgilendiğimi düşününce bunun Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi (İstanbul 1993-95) ile başladığını hatırladım. İstanbul’un sağlık hayatıyla ilgili maddeleri yazmam istenmişti. Şehrin Bizans’a kadar uzanan derin tarihinde sağlık hizmetleri ve kurumlarının önemli bir yer tuttuğunu o zaman fark etmiştim. Hıristiyan hastanelerinin ilkleri buradaydı. Osmanlı Devleti’nin payitahtı olması nedeniyle sağlıkla ilgili pek çok şey İstanbul’da başlamıştı. Sağlık teşkilatı burada kurulmuştu. Osmanlı Sultanları ve Hanedana mensup hanımların yaptırdığı sekiz dârüşşifanın beşi İstanbul’daydı. İlk askeri hastaneler Payitahtta hizmete girmişti. Savaş yaralıları bu hastanelerde tedavi ediliyordu. Fransız, Avusturya, Alman, İtalyan, İngiliz, Rus, İran, Bulgar ve Amerikan Hastaneleri İstanbul’un sağlık tarihinde izler bırakmıştı. Asya ve Avrupa’yı dolaşan veba salgınları İstanbul’u ihmal etmiyor, şehir nüfusu kırılıyor kolera salgınları binlerce kişiyi yutuyordu. Bitmez tükenmez sağlık kordonları nedeniyle bir semtten diğerine gidilemiyor, şehir yaşamı alt üst oluyordu. Tıp eğitimi İstanbul’da başlamıştı. Buradan yetişen hekimler ülkenin dört bir yanma dağılıyordu. Kısaca dünyanın sayılı şehirleri arasında sayılan İstanbul’un tarihine sağlık üzerinden bakmak mümkündü. Üstelik böyle bir çalışma yapılmamıştı. İstanbul’daki sağlık hayatıyla ilgili kaynak toplamaya başladım. Başbakanlık Osmanlı Arşivinde iz sürerek ulaştığım belgeleri dosyaladım. İstanbul Üniversitesi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projelerine dahil olunca, elimdeki malzemeyi kitaba dönüştürmeye karar verdim. Bu yolu açtığı için İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Yunus Söylet ’e teşekkürlerimi sunarım. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın desteğiyle basılan bu kitabın amacı, seçilen beş ana bölüm çerçevesinde Bizans’tan, Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği 1961 yılına kadar olan zaman diliminde İstanbul’un sağlık tarihi envanterini çıkarmaya çalışmaktır. Bölümleri belirlerken önce şehrin sağlık işleri nasıl yönetiliyordu sorusuna cevap aradım. Şehir yaşamını etkileyen hastalıklar neydi ve bu hastalıklarla mücadele etmek amacıyla neler yapıldı diye düşündüğümde başta veba, cüzam, çiçek, kolera, verem, frengi, kuduz ve İspanyol nezlesi gibi sosyal hastalıkların geldiğini gördüm. Her hastalığın altında o hastalığa özgü hastanelerle tedavi birimlerini anlatmaya çalıştım. Tedavi hizmetlerinin yürütüldüğü hastaneleri ulaşabildiğim en erken yıllardan itibaren tespit etmeye çalıştım. Sağlık kurumlarının isimleri sık sık değiştirildiği ve çoğu zaman ayni kurum birkaç isimle anıldığı için kurum tarihlerini yazarken çok zorlandım. İstanbul’da faaliyete geçen hastaneleri kuruluş amaçlarına göre tasnif ettim. Başlıklarda hastanelerin ilk isimlerini kullanmaya özen gösterdim. Hastaneleri ve diğer sağlık kurumlarını zaman içinde izlemeye ve kapanışlarını bulmaya gayret ettim. Tedavi hizmetlerinin baş aktörü olan hekimleri ve cerrahları yetiştiren okulları anlatırken, 1945 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi kuruluncaya kadar tıp eğitiminin sadece İstanbul’da yapıldığını gördüm. Bu çalışma zamanlı bir proje ürünü olduğundan kısıtlı bir sürede bitirme mecburiyeti yüzünden bazı konuları ele alamadım. Deneme mahiyetindeki bu kitabın İstanbul’un sağlık tarihine ilgi uyandırmasını ve eksiklerin tamamlanmasına vesile olmasını dilerim. Kitabın her aşamasında yardımlarını esirgemeyen dostların varlığını şans olarak kabul ediyorum. Ajansfa sahibi Feyzullah Akben, Hızır misali yetişip sponsor olarak katkıda bulunmasaydı bu kitap elinizde olmazdı. Hocalarım Prof. Dr. Günay Kut ve Turgut Kut kitabın düzeniyle ilgili problemlere çözüm ürettiler. Prof. Dr. Said Oztürk, Vakit ve Tercüman-ı Hakikat gazetelerine ulaşmamı sağladı. Prof. Dr. Feza Günergun, Doç. Dr. Yeşim Işıl Ülman ve Sinan Kuneralp Fransızca kaynakları çevirdiler. Prof. Dr. Emre Dölen, gecenin her saatinde Alo Kimya hattının ucunda sorularımı yanıtladı. Dr. Bülent Ozaltay, hem Almanca kaynaklarda yardımcı oldu hem de metnin önemli bir bölümünü okuyarak düzeltti. Dr. Şeref Etker, Tıp Eğitimi bölümünde bazı bilgileri güncelledi. Prof. Dr. Ayten Altıntaş arşivinden belge fotoğrafı verdi. Gül Kızılca Yürür Almanca kaynakları çevirerek yararlanmamı sağladı. Fatih Artvinli, dârüşşifalarla ilgili bazı kaynakları benimle paylaştı. Ali Baltacıoğlu arşivinden resim gönderdi. İnanç ( hekmekçi dikkatiyle yakaladığı yazım yanlışlarını düzeltti. Dr. Rıfat Vedat Yıldırım, Bizans ile ilgili bölümlerin tashihini yaptı. Projeyle ilgili bürokratik sorunlarda Kaan Üçsu yardımcı oldu. Mustafa Kemal Temel, bibliyografya için arşiv belgelerini sıraladı. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Ayten Ardel ile Fuat Recep her derdime derman oldular. Başta Millet Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü Melek Gençboyacı olmak üzere bütün kütüphane çalışanlarının yakın ilgisini gördüm. Ajansfa grafik tasarımcısı Bilal Akgül, zamana karşı yarışarak kitabı tamamladı. Hepsine çok teşekkür ediyorum. |