Mehmet Akif and National Anthem on the 100th Anniversary of Its Adoption
Socio-Political Conditions Leading to Formation of an Intellectual Portrait within the Borders of Tradition and Modernity - “İnterpreting Âkif’s World”
Namık Sinan TuranConditions in the 19th century provided individuals with opportunities to interpret the world in which they lived. Changes experienced not only in the Ottoman world, but also in the geography of today’s Middle East led to a major shift in worldview and interpretation among generations, as well as enabling the birth of a new individual. Modernization changed the physical and socio-cultural environment and reshaped the spatial structures of cities. In the central Ottoman countries, as well as in Iran and Egypt, the impact of modern life irrevocably captured daily life and the state, and people’s mobility increased. New social classes emerged, such as urban landowners who became wealthy and dominated local politics. During the reign of Abdülhamid, which directly shaped the mental world of Mehmet Âkif “Modern, Dissident and Muslim”, the policy of centralization and modernization was shaped within the framework of Islamic rhetoric with the support of the bourgeoisie and the notables, who were negatively affected by the empowerment of European economic structures that had grown since the Tanzimat. Although the Young Turks used Western philosophy and science as rhetoric against the Sultan, they continued his policies of centralization and modernization. In the late 19th and early 20th centuries, all political and intellectual movements had to somehow adjust to the methods of the modern world, no matter what discourse they used. As an intellectual, Âkif ‘s sense of responsibility towards the time and society in which he lived, and the solutions he developed in Safahat, would be shaped in such an atmosphere. His ideas as someone who had gone through both classical and modern educational processes in a conservative environment had similarities in appearance and content with contemporary Islamic thought.
Gelenek ve Modernite Sınırlarında Bir Aydın Portresinin Oluşumunu Hazırlayan Sosyopolitik Koşullar - Âkif’in Dünyasını Yorumlamak
Namık Sinan Turan19. yüzyılın koşulları bireye yaşadığı dünyayı yorumlayabilmede fırsatlar sunmuştur. Yalnız Osmanlı dünyasında değil bugün Ortadoğu olarak anılan coğrafyada yaşanan değişimler yeni bir bireyin doğumuna imkân sağladığı gibi kuşaklar arasında dünyaya bakış ve yorumlamada büyük bir değişime yol açtı. Modernleşme, fiziksel ve sosyokültürel ortamı dönüştürüp kentlerin mekânsal yapılarını yeniden biçimlendirdi. Merkezî Osmanlı ülkelerinde, ayrıca İran ve Mısır’da modern yaşamın etkileri her geçen gün gündelik yaşamı ve devleti geri dönülmez biçimde kuşatırken insanların hareket kabiliyeti arttı. Mehmet Âkif’in zihin dünyasının “Modern, Muhalif ve Müslüman” bir sac ayağı üzerinde şekillenmesinde doğrudan etkili olan II. Abdülhamid döneminde merkezileşme ve modernleşme politikaları Tanzimat’tan beri gelişen Avrupa iktisadi yapılarının güçlenmesinden olumsuz etkilenen orta sınıfların ve eşrafın da desteğini alarak İslâmi bir retorik çerçevesinde şekillendi. Jön Türkler Sultana karşı muhalefette Batı felsefesini ve bilimi retorik olarak kullansalar da onun merkezileşme ve modernleşme politikalarını sürdürdüler. 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyılın başlarında bütün siyasi ve entelektüel hareketler hangi söylemi kullanırsa kullansınlar modern dünyanın yöntemlerine bir şekilde uyum göstermek durumunda kaldılar. Âkif’in kuşağının düşünsel rotasını ve sınırlarını belirleyen 19. yüzyılda Ortadoğu’da birçok aydın, İslâm’ın yaşadığı bunalımı onun hakiki öğretisinin terk edilmesine bağlı görüyor, bu inhitatı durdurmak için yeni entelektüel ve kültürel süreçlere dâhil oluyorlardı. Bir aydın olarak Âkif’in içinde yaşadığı çağa ve topluma yönelik sorumluluk duygusu, Safahat’ta geliştirdiği çözüm önerileri böyle bir atmosferde şekillenecekti. Onun fikirleri, muhafazakâr bir muhitte hem klasik hem de modern eğitim süreçlerinden geçmiş biri olarak çağdaş İslâm düşüncesiyle benzerlikler taşıyan bir görüntü ve muhtevaya sahipti.