Marcel Proust en Turquie
Proust and the Desires of Adolescence
Bengi DüşgörIn this article, the desires of adolescence and those hidden in the novel are evaluated from a psychoanalytic perspective based on Marcel Proust’s novel In the Shadow of Young Girls in Bloom. The dynamics specific to adolescence in the works of Marcel Proust are discussed with a psychoanalytic sensibility. Since Freud, psychoanalysis has been interested in the problems of puberty and adolescence. Various theorists have dealt with this period, producing theoretical explanations. Normal adolescents at the clinical level have been a lively and dynamic research object. When we analyze Proust’s work, we see that art is not a means of communication with the outside world but a reflection of each artist’s private and closed inner world. For this very reason, Proust’s work In the Shadow of Young Girls in Bloom deals with a story of adolescence that lends itself to a psychoanalytic analysis. In analyzing this novel, which contains essential conflicts and desires of adolescence, such as being loved, being accepted, being seen, belonging to a group, and being separated, a theoretical essay is made on the axis of some fundamental dynamics of adolescence, supported by the approaches of various theorists from Sigmund Freud, the founder of psychoanalysis, to the present day.
Proust ve Ergenli̇k Arzuları
Bengi DüşgörBu yazıda Marcel Proust’un, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde adlı romanından hareketle ergenliğin arzuları ve romanda gizlenen bu arzuların psikanalitik bir bakış açısıyla değerlendirilmesi yapılmaktadır. Psikanalitik bir duyuşla Marcel Proust eserlerindeki ergenliğe özgü dinamikler tartışılmaktadır. Freud’dan itibaren psikanaliz püberte ve ergenlik sorunsallarıyla ilgilenmiştir. Çeşitli kuramcılar açısından bu dönem ele alınmış ve kuramsal açıklamalar üretilmiştir. Klinik düzeyde olduğu kadar normal ergenler de oldukça canlı ve dinamik bir araştırma nesne olagelmiştir. Proust’un eserini incelediğimizde, sanatın dış dünyayla bir iletişim aracı değil, her sanatçının kendine özel olan ve kapalı, iç dünyasının yansıması olduğunu görürüz. Proust’un eseri Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde ise tam da bu nedenle bir psikanalitik incelemeye oldukça elverişli bir ergenlik hikayesini ele alır. Sevilmek, kabul edilmek, görülmek, gruba ait olmak ve ayrılmak gibi ergenliğin önemli çatışmalarını ve arzularını barındıran bu romanı ele alırken, psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’dan günümüze çeşitli kuramcıların yaklaşımlarından destek alınarak, ergenliğin temel bazı dinamikleri ekseninde bir kuramsal deneme yapılmaktadır.