Marcel Proust en Turquie
Going Beyond Time: Remembering and Imagination in Tanpinar and Proust
Mehmet SamsakçıMarcel Proust is one of the most widely read French and world literature novelists whose works are discussed and commented on the most. Likewise, Ahmet Hamdi Tanpınar is one of the most successful and profound writers in Turkish literature, and these two writers are similar in many ways. Tanpınar, whose sources are extensive and rich and who has analyzed Eastern and Western literatures from classical to modern very well, does not hesitate to use the expression “my favorite novelist” about Proust. The problem of “time”, which is the greatest reality of man, perhaps the most crucial tragedy, is thus reflected in the works as a fundamental problem for both authors. As time has absolute power over individuals, it also exerts severe domination over societies and nations. It is impossible to stop, dominate, or control the flow of time. Time will always exercise its rule over individuals and societies. However, art and the artist have a magical power that can reverse this situation and break the power of time by remembering and imagining. With remembering, past times are recreated, and with imagination, it becomes possible to reach a future time. In this study, the novels of these two writers, who choose time as the most fundamental problem in their novels that last hundreds of pages, will be approached with this shared perspective.
Zamanın Üzeri̇ne Çıkmak: Tanpınar ve Proust’ta Tahattur ve Tahayyül
Mehmet SamsakçıFransız ve dünya edebiyatının en çok okunan, eserleri üzerinde en çok fikir yürütülen ve yorum yapılan romancılarından birisi olan Marcel Proust’la, yine Türk edebiyatının en başarılı ve derinlikli yazarlarından olan Ahmet Hamdi Tanpınar, birçok yönden birbirlerine benzer. Kaynakları çok geniş ve zengin olan, klâsikten moderne Doğu ve Batı edebiyatlarını çok iyi tahlil etmiş olan Tanpınar, Proust hakkında “en sevdiğim romancı” ifadesini kullanır. İnsanın en büyük realitesi, belki de en mühim trajedisi olan “zaman” sorunu da her iki yazarda en temel bir problem olarak eserlere yansır. Zira zaman, bireyler üzerinde mutlak bir güç sahibi olduğu gibi, toplumlar ve milletler nezdinde de çok ciddî bir tahakküm uygular. Zamanın akışını durdurmak, ona hükmetmek, onu kontrol altına almak mümkün değildir. Zaman, bireyler ve toplumlar üzerindeki hükmünü daima icra edecektir. Fakat sanat ve sanatkâr, bu durumu tersine çevirebilen, hatırlama ve hayal etme ile zamanın tagallübünü kırabilen sihirli bir güce sahiptir. Hatırlama ile geçmiş zamanlar yeniden yaratılır, hayal etme ile de ileriki bir zamana uzanmak mümkün hâle gelir. Marcel Proust ve Ahmet Hamdi Tanpınar ise zaman, hafıza, hatırlama, hayâl ve hülya gibi kavramları üzerine çokça düşünmüş iki büyük yazardır. Bu çalışmada yüzlerce sayfa süren romanlarında zamanı en temel bir problem olarak seçen bu iki yazarın romanlarına bu ortak perspektifle yaklaşılacaktır.