Bu kitap psikoloji ilmi ile esas itibariyle insan davranışı hakkında sistemli, izahlı bir bilgi olarak ilgilenen öğretmen ve öğrenciler ve psikoloji ilmini günün İçtimaî meselelerine tatbik etmek isteyenler için düzenlenmiştir. Bu hususları yerine getirirken müellifler iki ayrı grup okuyucuyu göz önünde tutmayı veya kitabın esas mevzuunu iki ayrı görüş noktasından ele almayı zarurî bulmadılar. Kitabın yazılmasında asıl gözetilen prensip şu olmuştur: Sağlam bir sosyal psikoloji aynı zamanda amelî bakımdan muteber ve derhal kullanılabilen bir sosyal psikolojidir. Ne “sırf ilim adamı” ne de “hareket adamı”, kendi nazariyesini daraltma veya icraat programını sathî, tesirsiz bir hale getirme riskini kabul etmedikçe, efkâr-ı umumiye yoklamalarının neticelerini veya idrâk organizasyonu üzerinde yapılan tecrübeleri ihmal edebilir. Böyle bir düşünce, kitabın gerek talebe gerekse öğretmenler için azamî fayda sağlaması bakımından birçok neticeler doğurmaktadır. Temel prensipler ve nazariyeler, psikolojiyi meslek yapmak değil de daha çok onun pratik tatbikatıyla uğraşmak istiysen talebelere hitap eden öğretmenleri çok defa güç duruma düşürür. Bu kitabın geniş bir kısmı böyle pratik tatbikata ayrılmıştır, fakat talebe bu malzemeyi öğrenmek isterse evvela kitabın birinci yarısında ele alınan temel prensipleri anlamak için gerekli zaman ve zihnî enerjiyi sarfetmelidir. Bu iş gerek öğretici gerekse talebe için kolay olmayacaktır, fakat birçok kolej ve üniversitelerdeki talebelerle geçen tecrübemizin gösterdiği gibi, imkânsız ve pek zor da değildir. Nazariyeye ait problemlerde veya “niçin” sualinin cevaplandırılmasında talebelerin kabiliyet veya alâkasını olduğundan daha aşağıda tahmin etmek bize birey kazandırmaz. Aksine, ölçme teknikleriyle, efkâr-ı umumiye yoklama metotlarıyla, örnek seçme problemleriyle, sanayideki ihtilafları asgariye indirmek için tertiplenen icraat programlarıyla, ırk peşin hükmüyle ve beynelmilel gerginliklerle meşgul olmak, psikolojide temel araştırmaya hazırlıklı olan ve zamanının büyük bir kısmını temel prensiplere, bitip tükenmez meselelere harcamak isteyen talebeler karşısındaki hocalar için ancak sathî bir alâka mevzuu teşkil eder. Kitabın büyük bir kısmı da bu temel prensiplere ayrılmıştır, fakat talebe bu temel prensiplerin nazarî kıymetini değerlendirmek isterse, bu temel vetirelerin bir sendika liderinin, bir politikacının, bir aile reisinin ve “menfur” bir teşkilât mensubunun davranışında nasıl bir rol oynadığım görmelidir. Bütün bunlardan sonra bu temel prensipleri insan davranışına tatbik edebilir. Geçen yıllar zarfında sosyal psikolojide vukua gelen birçok esaslı gelişmeler bu kitabın muhtevası ve istikametinin tayininde önemli bir rol oynamıştır. Her şeyden önce, idrakî vetirelerin insanın inanç, atitüd, düşünce ve faaliyetlerinde oynadığı temel rol daha çok anlaşılmış bulunuyor. Okuyucunun da dikkat edeceği gibi, bu gün burada anlattığımız şeylerin nazarî yapısı, esas itibariyle “idrak psikologu”nun laboratuvarından gelen mefhumlara ve tecrübî neticelere dayanmaktadır. İkincisi, grup dinamiğinin ortaya çıkışı ile yepyeni bir araştırma sahası açılmıştır. Sosyal psikoloji problemleri üzerinde böyle çok şey va’deden ve insanı teşvik eden bu yeni usule kitapta ehemmiyetli bir yer ayırmış bulunuyoruz. Üçüncüsü, harp yıllarında psikologların faaliyetleri neticesinde yeni mutalar, yeni ölçme ve araştırma teknikleri meydana gelmiş ve çoğalmıştır. Kitabımızda bu yenilikleri de kullanmaya çalıştık. Nihayet. psikologların, psikiyatrların ve sosyologların harp içindeki çalışmaları, klinik ve sosyolojik mutaların psikolojik hadiselerle bir bütün teşkil etmesi zaruretini göstermiştir. Bu kitap, klinik mefhumları kullanmak ve davranış hakkındaki psikolojik tahlilimizin arka planında sosyolojik tasvirlere ve mutalara gerekli yer ayırmak, —bilhassa son bölümde— suretiyle bu bütünlemeyi bir dereceye kadar yapmış bulunuyor. Hiçbir kitap tamamen baş sayfada isimleri yazılan müelliflerin eseri değildir dersek hakikati ifade etmiş oluruz. Her kitap birden ziyade insanların bir eseridir ve bu kitabın da birçok ismi konmamış müellifleri vardır. Bunlar arasında Prof. Wolfgang Koliler, Prof Kurt Levvin ve Prof. Edvvard Chace Tolman’ı saymak gerekir. Köhler’in pek parlak tecrübî ve nazarî çalışmaları psikolojiye bir seri birleştirici temel prensip getirmiştir. Kurt Levvin ise psikolojide sırf nazarî taraf ile tatbikat arasındaki münasebeti gayet vazıh olarak ve büyük bir sezgi ile görmüş, yaptığı araştırmalar ve düşünceleri ile tatbikî araştırmanın (action research) ve bütün tecrübî grup dinamiği sahasının doğmasını mümkün kılmıştır. Müelliflerin hocası olan Edvvard Chace Tolman da. Gerek hocalığı gerek çalışmaları itibariyle. Amerikan psikologlarını tecrübe ve nazariyenin birbirine yaptığı dinamik, verimli ve canlı tesire inandırmakta bütün diğer psikologlardan daha fazla yardımcı olmuştur. |