The City in History in Respect of Human and Space
From the Center of the City to a Frozen Open-Air Museum: Hippodrome
Özge Bilge KaraAtmeydanı, known as Hippodrome and Sultanahmet Square throught its history, is one of the most important places of memory of Istanbul, the capital of several empires. Atmeydanı, the administartive center of the capital during the Byzantine and Ottoman Empires period, witnessed many symbolic figures and events in which political powers reinforced their sovereignty and legitimacy. The destiny of the square began to change with the Westernization movement in Ottoman society from the second half of the 19th century. The discovery of the Bosporus shores and Sadabat gardens and the transfer of the Palace to the Bosphorus under the influence of European culture caused Atmeydanı to lose its former administrative and political importance. Since 1850, increasing diplomatic and touristic visits to Atmeydanı and many historical monuments like the Hagia Sophia have transformed the Square into an open-air museum visited from a living center. Despite this transformation, Atmeydanı has many functions in social memory, such as the rebellion square, a place of entertainment, an area of social struggle, and a trade center. In addition to these roles, it has maintained its socio-political importance for centuries as a place to ensure the legitimacy of power. This study aims to examine the Atmeydanı regarding its power- space- history relationship and its social memory and to consider the transition from the rise of the dynamic city center to a frozen open-air museum in parallel with the political history of Istanbul.
Şehrin Merkezinden Dondurulmuş Açık Hava Müzesine”: Atmeydanı
Özge Bilge KaraTarihi boyunca Hippodrom, Atmeydanı ve Sultanahmet Meydanı gibi değişik isimlerle anılan Atmeydanı bir imparatorluklar başkenti olan Istanbul’un en önemli hafıza mekânlarındandır. Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde başkentin idare merkezi olan Atmeydanı siyasal iktidarların egemenliklerini ve meşruiyetlerini pekiştirdikleri pek çok sembolik figüre ve olaya sahne olmuştur. Meydanın kaderi XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı toplumundaki batılılaşma hareketi ile değişmeye başlar. Avrupa kültürünün etkisiyle Boğaz kıyılarının ve Sadabat bahçelerinin keşfedilmesi ve sarayın Boğaz’a taşınması Atmeydanı’nın eski idari ve siyasi önemini yitirmesine neden olur. 1850’lerden itibaren Atmeydanı’na ve Ayasofya gibi çevresindeki pek çok tarihi anıta artan diplomatik ve turistik ziyaretler Meydanı, yaşayan bir merkezden ziyaret edilen bir açık hava müzesine dönüştürür. Bu dönüşüme rağmen Atmeydanı toplumsal bellekte, isyan meydanı, eğlence merkezi, infaz mekânı, toplumsal mücadele alanı ve ticaret merkezi gibi pek çok farklı işlevin izini taşımış ve iç içe geçen bu rollerinin üstünde iktidarın meşruiyetini sağlama mekânı olarak sosyo-politik önemini asırlar boyunca korumuştur. Günümüze dek taşıdığı kültürel kalıntılarla ve iktidarın meydana yönelik politikalarıyla kurgulanan bu sembolik dil Atmeydanı’nın Cumhuriyet Türkiyesi döneminde başkentin değişmesi ile tamamen kaybolur. Meydan, bugün modern tüketim toplumu kalıpları içinde turistik bir çekim merkezi haline gelmiştir. Bu çalışma Atmeydanı’nı, iktidar-mekân-tarih ilişkiselliği ve toplumsal hafıza mekânı bakımından incelemeyi ve Istanbul’un politik tarihine paralel olarak şehrin dinamik merkezi konumuna yükselişinden bugün dondurulmuş bir açık hava müzesi durumuna geçişini ele almayı amaçlar. Oldukça geniş bir tarihsel kapsam içerisinde incelenecek olan Atmeydanı’nın dönüşüm hikâyesi Istanbul’un Roma dönemi öncesi pagan tarihinden Osmanlı İmparatorluğu sonrası modern kent tarihine paralel bir şekilde ele alınacaktır.