An Example from the First National Architectural Period: Edirne Union and Progress Club Building
Atakan Balcı, Erkan AtakThe First National Architectural Period is an architectural movement that generally showed its effect between 1900-1930. The aim of the architectural movement started to become widespread after the proclamation of the II. Constitutional Monarchy (1908) is based on the re-emergence of the classical elements of Ottoman and Seljuk architecture. Along with the Westernization process, Western-influenced arrangements in Ottoman architecture were opposed and classical architectural elements were implemented as a result of a common attitude by the architects of the period. In this context, the Union and Progress Club building, which was built in the city center of Edirne in 1913-1914, is the subject of the article. It aims to reveal the importance of the building in the style of the period with field research, various publications, photographs and drawings. In addition, the architectural definition of the building and its decorative features were emphasized, and comparisons were made with other examples with similar characteristics. The tiles in the interior and exterior of the building were produced in Kütahya, and the pattern decorations were prepared by the leading tile masters of the period, Mehmed Emin and Rıfat Osman. In general, it is concluded that the Union and Progress Club building was built in the style of the First National Architecture Period in terms of its architectural features such as its plan layout, crown door, pointed arched windows, wide eaves system, and tile decorations on the inside and outside.
Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nden Bir Örnek: Edirne İttihat ve Terakki Kulübü Binası
Atakan Balcı, Erkan AtakBirinci Ulusal Mimarlık Dönemi genel olarak 1900-1930 yılları arasında etkisini göstermiş mimari akımdır. II. Meşrutiyet’in (1908) ilanından sonra yaygınlaşmaya başlayan mimari akımın amacı Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin klasik unsurlarını yeniden ortaya çıkarma anlayışı üzerine kuruludur. Bu akımla Batılılaşma süreci ile birlikte Osmanlı mimarisindeki Batı etkili düzenlemelere karşı çıkılmış ve dönemin mimarları tarafından ortak bir tutum sonucunda klasik mimari unsurlar yeniden hayata geçirilmiştir. Bu bağlamda 1913-1914 yıllarında Edirne şehir merkezinde inşa edilen İttihat ve Terakki Kulübü binası bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Saha araştırması, çeşitli yayınlar, fotoğraflar ve çizimler ile birlikte yapının dönem üslubu içerisindeki öneminin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bununla birlikte yapının mimari tanımı ve süsleme özellikleri üzerinde durularak benzer özellikler taşıyan diğer örnekler ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Yapının iç ve dış kısımlarında yer alan çiniler Kütahya’da üretilmiş olup desen süslemeleri dönemin önde gelen çini ustası Mehmed Emin ve Rıfat Osman tarafından hazırlanmıştır. Genel olarak İttihat ve Terakki Kulübü binasının plan düzeni, taç kapısı, sivri kemerli pencereleri, geniş saçak sistemi, iç ve dış kısımlarda yer alan çini tezyinatı gibi mimari özellikleri barındırması açısından Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi üslubunda inşa edildiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi genel olarak 1900-1930 yılları arasında etkisini göstermiş mimari akımdır. Dönem üslubu, özellikle II. Meşrutiyet’in (1908) ilanından sonra yaygınlaşmaya başlamıştır. Batılılaşma süreci ile birlikte Osmanlı mimarisindeki Barok, Neo-Renaissance, Neo-Gothic, Art Nouveau vb. Batı etkili düzenlemelere karşı çıkılmış ve dönemin mimarları tarafından ortak bir tutum sonucunda Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin klasik unsurları yeniden hayata geçirilmiştir. Milli duyguların ön plana çıktığı bu dönemde özellikle II. Meşrutiyet ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin siyasi ve kültürel alandaki çalışmalarının yansımalarını mimari alanda görmek mümkündür. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerin yanı sıra ülkenin birçok şehrinde ulusal mimarlık üslubuna bağlı apartman, okul, müze, istasyon, han, postane, otel, cami, medrese, türbe, çeşme, köşk, iskele vb. birçok farklı işleve sahip yapılar inşa edilmiştir.
Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin ortaya çıkışının başlıca sebeplerinden birisi siyasi alanda yaşanan gelişmelerdir. 1789 Fransız İhtilali ile başlayan milliyetçilik akımının yansımaları, özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısı itibarıyla Osmanlı İmparatorluğu’nu etkilemiştir. Söz konusu dönemde Osmanlı aydınlarının faaliyetleri ile birlikte Türk milliyetçiliği ön plana çıkmıştır. Bu doğrultuda çalışmalar yürüten İttihat ve Terakki Cemiyeti özellikle 1908 yılından sonra siyasi alanda gücü eline almış ve kültür politikalarına destek vermiştir.
Osmanlı mimarisinde geç klasik dönemde görülmeye başlayan değişimler 18. yüzyılın başlarından itibaren belirli ölçüde yaygınlık kazanmıştır. Bununla birlikte mimaride Batılı unsurlarla 18. yüzyılın ortalarından itibaren karşılaşılmaktadır. Barok etkiyi net olarak görüldüğü Nur-u Osmaniye Külliyesi (1749-1755) ile birlikte barok, rokoko ve ampir gibi Batı temelli üslupların mimaride yer bulduğu gözlemlenmektedir. 18. yüzyılın ikinci yarısı ve 19. yüzyıl boyunca başta İstanbul olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı bölgelerinde inşa edilen yapıların belirli ölçüde söz konusu üslupların özelliklerini barındırdıkları görülmektedir. Milli duyguların ön plana çıktığı ve siyasi alandaki değişimlerin yaşandığı dönemde eğitimlerini tamamlayan Mimar Kemaleddin ve Mimar Vedat Tek, Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin oluşmasında büyük rol oynamışlardır. Dönemin mimarları, hâlihazırda uygulanan Batı temelli üsluplara karşı çıkmış ve yapılarında Osmanlı-Selçuklu dönemi klasik mimari unsurlarını kullanmaya başlamışlardır. Kültürel olarak milli bilincinin yükseldiği bu dönemde Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin asli unsurlarının ön plana çıkarılması gözlemlenebilen çevre ile alakalı olmalıdır. Göktürk ve Uygur kültürlerinin en azından bölgesel ve yaşam biçimi farklılıkları sebebiyle Türk kimliğini vurgulayan genel bir milli mimari kültür yaratmak pek de mümkün görünmemektedir.
Osmanlı mimarisinde özellikle 19. yüzyılın son çeyreğinde etkin olmuş dönemin önemli mimarlarından Alexandre Vallaury ve August Jasmund gibi isimler yapı faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Bu dönemde Alexandre Vallaury’nin Duyun-u Umumiye İdaresi ve August Jasmund’un Sirkeci Garı gibi binaları, Batı etkili unsurların yanı sıra klasik Osmanlı mimarisinin unsurlarını da bünyesinde barındıran eklektik üslupta inşa edilmişlerdir. Bu gelişmelerin Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan bir niteliğe sahip oldukları söylenebilir.
Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi genel olarak 1908-1930 tarihleri içinde etkisini göstermiş bir mimari üsluptur. Dolayısıyla hem Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında hem de Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkenin birçok yerinde bu üsluba dayalı yapı üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu dönemdeki yapılar genel olarak simetrik bir görünüme sahip olacak şekilde inşa edilmiştir. Yapıların özellikle ana cephelerine özen gösterilmiş, diğer cepheler daha sade biçimde ele alınmıştır. Mimarideki Batı etkisine karşı bir tepki oluşturulmuş ve özellikle cephe tezyinatında taç kapı, kemer sistemleri, silmeler, simetrik hatlar, pencere sistemleri, geniş saçak gibi klasik Osmanlı Dönemi mimari unsurları kullanılmıştır. Mimari plastik olarak yapılarda genellikle Selçuklu üslubunda mukarnas, geometrik kabartmalar, taş rozetler, köşe sütunçeleri gibi unsurlara yer verilmiştir.
Edirne şehrinde Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi üslubuna bağlı olarak birçok yapı üretimi (Karaağaç Eski Gar Binası, Hacı Adil Bey Çeşmesi, Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü Binası vd.) gerçekleştirilmiştir. Sarıcapaşa Mahallesi, Kıyık Caddesi’nde yer alan ve 1913-1914 yıllarında inşa edilen İttihat ve Terakki Kulübü binası makalenin konusunu oluşturmaktadır.
İttihat ve Terakki Kulübü binasındaki çini süslemelerin niteliği ve yoğunluğu bakımından, Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi üslubunda Edirne’de inşa edilen diğer yapılardan (Karaağaç Eski Gar Binası, Karaağaç Eski İstasyon Binası vd.) önemli ölçüde ayrışmaktadır. Yapının iç ve dış kısımlarında yer alan çiniler Kütahya’da üretilmiştir. Özellikle yapı içinde yer alan iki adet çini kompozisyonun hemen altında bulunan sanatçı isimlerinin varlığı, dönemin önde gelen çini ustası Mehmed Emin ve Edirneli Rıfat Osman’ın beğenileri doğrultusunda tasarlanmış olduğunu göstermektedir. Genel olarak İttihat ve Terakki Kulübü binasının plan kurulumu, taç kapısı, sivri kemerli pencereleri, silme hatları, geniş saçak sistemi, iç ve dış kısımlarda yer alan çini tezyinatı gibi mimari özellikleri barındırması açısından Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi üslubunda inşa edildiği sonucuna ulaşılmaktadır.