Geleneksel Erkeklik İdeolojisi Ölçeği'nin Geliştirilmesi ve Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik ile İlişkisi
Beril Türkoğlu, Nuray SakallıSosyal psikoloji alanında yapılan araştırmalar 1950'lerden beri erkeklik ideolojisinin nasıl ölçüleceğine, özellikle Beyaz ve Avrupalı-Amerikalı örneklemler kullanarak odaklanmaktadır. Türkiye’deki araştırmacılar için İngilizceden uyarlanmış erkeklik ideolojisi ölçekleri olsa da (örn., erkek rol normları ölçeği), bu ölçeklerin kelime ve cümle yapısı ile içerdiği psikolojik yapılar kültüre ve gündelik hayata dair ayrıntıları iyi yansıtmayabilir. Batılı olmayan kültürlerde erkeklik ideolojisini ölçmeye yönelik araştırmaların azlığından hareketle bu çalışma, yeni bir erkeklik ideolojisi ölçümü geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu araştırmada, Türkiye’de yapılmış iki ayrı çalışma sunulmaktadır. Çalışma 1'de, yeni bir ölçüm aracı olarak Geleneksel Erkeklik İdeolojisi Ölçeği (GEİÖ) geliştirilmiştir. Ölçeğin içerik ve yapı geçerliliği Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik ve Erkeklere İlişkin Çelişik Duygular ile olan ilişkisi incelenerek gösterilmiştir. Kolaylıkla bulunabilen örnekleme yöntemine dayanan ilk çalışmanın örneklemi 297 erkek ve 294 kadın öğrenciden oluşmaktadır. Açımlayıcı faktör analizinin sonuçları, GEİÖ’nün 22 maddeden oluşan dört faktörlü bir yapısı olduğunu göstermiştir; saygınlık/sorumluluk, eşcinsel erkekleri küçümseme, duygusal kısıtlama ve baskınlık. GEİÖ, düşmanca ve korumacı cinsiyetçilik ile erkeklere yönelik düşmanca tutumlar arasında orta düzeyde korelasyon görülmüş ve bu da ölçeğin yakınsak geçerliliğine dair bir kanıt teşkil etmiştir. GEİÖ ile erkeklere yönelik korumacı tutumlar arasında ise beklendiği şekilde düşük korelasyonlar görülmüş ve bu sonuç da ölçeğin ıraksak geçerliliği için kanıt oluşturmuştur. Çalışma 2'de, dört faktörlü ölçek yapısı kolaylıkla bulunabilen örnekleme yöntemiyle ulaşılan ve öğrenci olmayan 209 (96 kadın ve 113 erkek) kişiyle doğrulanmıştır. Doğrulayıcı faktör analizinin sonuçlarına göre, test edilen model en iyi uyum değerlerini bi-faktör model ile vermiştir. Bi-faktör modelde her bir ölçek maddesi ilgili alt faktörlere ve birleşik bir model içindeki kapsayıcı bir geleneksel erkeklik ideolojisi faktörüne yüklenir; böylece tüm maddeler tarafından paylaşılan ortak varyansları hesaba katarak alt faktörler arasındaki hiyerarşiyi ortadan kaldırır. Bulgular, GEİÖ’nün gelecek araştırmalarda hem dört faktörlü yapıyla hem de tek bir geleneksel erkeklik ideolojisi yapısıyla kullanılabileceğini göstermiştir. GEİÖ’nün mevcut alanyazında diğer erkeklik ideolojisi ölçümleriyle olan kesişimleri ve farklılıkları bulgular ışığında tartışılmıştır.
Development of Traditional Masculinity Ideology Scale and Its Association with Ambivalent Sexism
Beril Türkoğlu, Nuray SakallıResearch in social psychology has concentrated on measuring masculinity ideology since the 1950s, primarily using samples from White and European American populations. In Türkiye, researchers have employed adapted versions of established scales such as the Male Role Norms Scale, neglecting the potential cultural nuances associated with masculinity. Addressing the research gap in non-Western cultures, we present the Traditional Masculinity Ideology Scale (TMIS), specifically tailored to the cultural context of Türkiye. In Study 1, we developed the TMIS as a novel measure, assessing its relationship with Ambivalent Sexism and Ambivalence toward Men for content and construct validity. The sample included 297 men and 294 women university students through convenient sampling. Exploratory factor analyses identified a four-factor structure for the TMIS, encompassing 22 items related to respectability/responsibility, disdain for gay men, emotional restriction, and dominance. Convergent validity was established through correlations with hostile and benevolent sexism, and hostility toward men. The low correlation between the TMIS and benevolence toward men demonstrated divergent validity. In Study 2, the four-factor structure was confirmed with 209 non-student participants (96 women and 113 men) using convenient sampling. Confirmatory factor analysis supported the bi-factor model over the second-order and single-factor models. In the bi-factor model, each item is loaded onto specific sub-factors and an overarching traditional masculinity ideology factor, eliminating hierarchy among sub-factors by accounting for shared variances. Results affirmed the TMIS’s four-factor structure and provided a global-factor measure for future applications. We discussed the intersections and divergences of the TMIS with the existing literature on masculinity measures, emphasizing its cultural relevance and potential for broader applicability.