Gönüllülük ve Gönüllülerle Birlikte Çalışmak
Gelecek Perspektifinden Gönüllülük Alanları
Nursen TekgözGünümüzde küresel çapta artarak devam eden çevre kirliliği, iklim değişikliği, yoksulluk, sel felaketleri, finansal krizler, insan hakkı ihlalleri ve zorunlu göçler gibi pek çok sorunun çözümünde devlet mekanizması dışındaki toplumsal aktörlere duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Bu çerçevede STK’lar ve gönüllü örgütlenmeler dinamik, sahaya hâkim ve topluluğa temas eden aktörler olarak ön plana çıkmakta, yaşanan sorunların çözümünde devletlerin etkili ve kilit bir paydaşı rolüne bürünmektedir. Sivil toplumun ve gönüllülüğün temel rol ve katkıları gerek sahada gerek bilimsel çalışmalarda gittikçe daha fazla keşfedilmekte ve gönüllülük aracılığıyla toplumsal sorun alanlarına nüfuz edilmeye çalışılmaktadır. Buna paralel olarak da gönüllülük çalışmalarının kapsamı genişlemektedir. Literatürde gönüllülüğün hem gönüllülüğü icra eden bireye hem fayda sağlamayı amaçladığı topluluğa sağladığı katkılar ayrı ayrı ele alınmaktadır. Küresel kalkınma, refah ve sürdürülebilirlik hedeflerinin odağına yerleşen gönüllülüğe yüklenen bu misyon hedef kitle ve sorun alanlarına müdahale çerçevesini genişletmekte ve bu yönde inovatif yöntemlerin geliştirilmesine önayak olmaktadır. Bu bölümde değişen dünyada değişen gönüllülük rolleri ve alanları ele alınacak; gönüllülüğün yarın nasıl görüneceğini daha iyi öngörebilmek için geçmişin ve bugünün trendlerinin nabzı tutulacaktır. Bu çerçevede ilk olarak sivil toplum kavramı ve STK’ların tarihsel serüveninden söz edilecek, akabinde dünyada 2000’li yıllardan itibaren gönüllülükte yaşanan dönüşümler ele alınacak ve nihayetinde gelecekte gönüllülüğe nasıl bir vizyon biçildiği, faaliyetlerin hangi alanlarda yoğunlaşacağı ele alınacaktır.