Hukuk Fakültemiz Profesör Ebül’ulâ Mardin için bir Armağan çıkarıyor. Benden de buna bir yazı istendi. Ebül’ulâ ve ben, Fakülteye dokuz profesör yetiştiren aynı sınıfın talebesiyiz. Hukuku beraber olarak nasıl okuduğumuzu, nasıl bitirdiğimizi ve nasıl profesör olduğumuzu yazdım. Bunları yazarken de Üniversitenin ve Fakültenin kısa birer tarihini yaptım. Bu sayfalar, başı ve sonu Armağan'da bırakılan yazımın bir ayrı basısıdır. Bu ayrı basıya yalnız, Tıp Fakültemizin bir kısa tarihini ekledim. Tıp Bayramını Üniversite adına her yıl açışım, beni bu Fakültemizin tarihi ile yakından ilgilendirdiği için onun tarihine ait bildiklerimi ve bulduklarımı, yazdıklarıma, burada kattım. Edebiyat, Fen ve İktisat Fakültelerimizden her biri de ayrı ayrı bakımlardan Üniversitenin en önemli birer Fakültesidir. Onların da Tıp ve Hukuk Fakültelerimizin de bu önemlerini belirtecek vesikalara müstenit birer tarihini yazmağı veya yazdırmağı dekanlarımız, Yüce 'Vekilimizin direktifiyle, zaten vazife olarak almışlardır. Bu yazılar, Üniversitenin on yılı için hazırlamakta olduğumuz eserde yer alacaklardır. Fakültelerimizin ve Maarifimizin tarihine ait elde birkaç değerli eser var. Her birinden faydalandığım bu eserlerden hiçbirinin temas etmediği esaslı bir noktayı belirtiyorum. Bugün memleketin adalet ve sağlık işleri kendi elimizdedir. Hekimlerimiz Türk, hâkimlerimiz Türk’tür. Mahkemelerimiz ve sağlık müesseselerimiz Türk’tür. Osmanlı İmparatorluğunun istibdat ve meşrutiyet devirlerinde bu böyle değildi. Bunu Millî Savaşa. Lozana ve Cumhuriyete borçluyuz. |