Studies on Mawlawiyah, Mawlana and Sheikh Ghalib
Concretisation and Abstraction in Sheikh Ghalib’s Collected Divan Poems
Handan BelliIn literary texts, to be able to express concrete and abstract ideas, and to maintain the continuance of the subject, authors and poets need to abstract the entity that is to be explained from its own existence and present it in a new form. These new forms that have been formed by drawing the concrete entity away from its own existence and by simplifying its certain features, can be regarded as a kind of abstraction of the subject that is to be explained. This abstraction is needed sometimes for explaining what is desired to express in a simpler but effective way, and some other times for presenting a reality in the artist’s subconscious. In classical Turkish poetry, instead of the real description of many entities, depictions which have been formed by wiping away a few details can be observed. In this study, Sheikh Ghalib’s poems have been examined in terms of concretization and abstracting. For this analysis, first the subject of abstraction and symbolism in classical Turkish poetry has been theoretically discussed, after that the couplets in Sheikh Ghalib’s collected Divan poems that include concretization and abstracting have been expounded. In addition to being a Mawlawi poet, Sheikh Galib’s presence in his divan has a deep semantic structure and a poetic language created with literary concerns, making it essential to examine his poems under the title of concretization and abstraction. At the root of abstraction lies the idea of unity of entities. Using an abstraction after using concretization is a frequently encountered technique in Turkish classical poetry and Sufistic poetry. The couplets in Sheikh Ghalib’s collected Divan poems have been examined under the headings of the concretization and abstracting through the divine, geometrical shapes, nature, and mythological figures. As a result of the study, it was seen that the divine beloved was abstracted in classical Turkish poetry, and the elements of the divine beloved were embodied.
Şeyh Galip Divanı’nda Somutlama ve Soyutlamalar
Handan BelliEdebi metinlerde, yazar ve şairler soyut kavramları daha iyi anlatabilmek için somut bir kavramı benzetme yoluyla somutlama, ardından ise bu somutlamayı benzetilen varlıktan uzaklaştırarak soyutlama yapmaktadır. Somutlama, anlaşılması zor olanın, soyut olanın beş duyu organıyla algılanır şekilde anlatımıdır. Soyutlama ise somut olanın kendi varlığından uzaklaştırılarak, bazı özellikleri yalınlaştırılarak oluşturulan yeni formudur. Şair, soyutlamaya anlatılmak istenenin daha basit ancak etkili anlatımı için bazen ise tasavvufi bir öğretinin anlatımı sırasında ihtiyaç duyar. Klasik Türk şiirinde bir varlığın reel tasviri yerine birkaç ayrıntısı silinerek oluşturulmuş tasviri ile karşılaşılmaktadır. Bu çalışma ile Şeyh Galip Divanı’nın somutlama ve soyutlamalar bağlamında incelenmesi amaçlanmaktadır. Şeyh Galip’in Mevlevi bir şair olmasının yanında divanında derin bir anlam yapısı ve edebî kaygılarla oluşturulmuş bir şiir dilinin olması şiirlerinin somutlama ve soyutlama tekniği bakımından da incelenmesini elzem kılmıştır. Bu çalışmanın giriş bölümünde sanatta somutlama ve soyutlama tekniği ele alınmıştır. Daha sonra Şeyh Galip Divanı’ndaki soyutlama ve somutlamaların tasnifine geçilmiştir. Bu bağlamda seçilen beyitler, ilahi olan ile, geometrik şekillerle, tabiatla ve mitolojik unsurlarla yapılan somutlama ve soyutlamalar başlıkları altında ele alınarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda klasik Türk şiirinde ilahi olanın somutlama yoluyla anlatıldığı, beşerî olan unsurların ise somutlama ve soyutlamalarda kullanıldığı görülmüştür.