Ord. Prof. Dr. Ömer Celal Sarc’a Armağan

DOI :10.26650/AB/SS10SS06.2023.294   

Ord. Prof. Dr. Ömer Celâl SARC hocamız, İşletme İktisadı Enstitüsü'nün kurulmasında, yaşama ve gelişmesine imkân veren bir statüye kavuşturulmasında ve kuruluşunu izleyen ilk yıllardaki yönetim sorunlarının çözümünde çok önemli bir rol oynamış ve çok değerli hizmetlerde bulunmuştur.
Enstitümüzün, 1984'de kuruluşunun, 1985'de işletme İdaresi Programı'nın, 1986'da ise işletmecilik İhtisas Programı'nın öğretime başlamalarının 30. yıllarına ulaşmasını vesile sayarak, aziz hocamıza, şükran ve saygılarımızın küçük bir nişanesi olarak bu Armağan-Eseri kendilerine sunuyoruz. Bunu yaparken, minnet borcumuzun çok küçük bir kısmını ödeyebiliyorsak, kendimizi mutlu sayacağız.
Ömer Celâl Hocamızın, Enstitünün kurulması ve gelişmesindeki hizmetinin tüm anlam ve önemini bir önsözde anlatmak mümkün değildir. Ancak, Enstitünün kurulması, örgütlendirilmesi ve yönetilmesi konularında karşılaştığı ve yenmek zorunda kaldığı birkaç engel ve güçlüğe işaret edersek, hizmetinin anlam ve önemi hakkında, özellikle o günleri bilmeyenlere, bir fikir verebileceğimizi sanıyoruz.
1- İkinci Dünya Savaşını izleyen yıllarda, böyle bir kuruluşu kazanmayı, başta Yunanistan olmak üzere Balkan ve Orta Doğu ülkelerinin hepsi arzu ediyordu. Ülkemize öncelik tanınması ve böylece bu türde bir kuruluşun sözü geçen ülkeler arasından Türkiye'nin "ilk" olarak seçilmesinde, Ömer Celâl Hocanın şahsiyeti büyük bir rol oynamıştır.
2- Enstitüye, yurt içinde de birçok kuruluş ve zümreler talip olmuşlardı. Zira, tüm dünyanın dikkatlerinin "Yeni Dünyacın zengin olanaklarına çevrilmiş olduğu ve bizde ekonomik çabaların yoğunluk kazandığı 1950'lerde, Ford Vakfı'nın finansal yardımı ile Harvard Üniversitesi İşletme Fakültesi gibi dünyaca ünlü bir bilim ve öğretim kurumamın rehberliği, birçok kuruluş, grup ve kişi için güçlü bir çekiciliğe sahipti. Ömer Celâl Hocanın değerli şahsiyeti bu konuda da ağırlığını göstermiş ve Enstitü'nün yaşayıp gelişebileceği en uygun ortamın İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi olduğuna ilgilileri inandırmıştı.
3- Enstitünün kurulması; yabancı öğretim üyelerinin getirilmesi, yerli öğretim üyelerinin yetiştirilmesi, kitaplığın oluşturulması, vaka ve diğer okuma malzemesinin elde edilmesi gibi giderlerin başlıca finansal kaynağım sağlayan Ford Vakfı' mn yetkilileri, rasyonel bir şekilde iş bitirmenin karşısındaki bürokratik engellerin kaldırılmasını ve Enstitü yöneliminin, özel girişim felsefe ve yöntemlerine yaklaşan bir örgütsel yapıya sahip kılınmasını istiyorlardı. Harvard temsilcileri de aynı fikrin şiddetli taraftarı idiler.
4- Düzenli bir şekilde destekleyici finansal kaynağı sağlayarak üniversite-iş hayatı işbirliğine ilk önemli adımı atan Türk işadamları ve yöneticileri de, Enstitünün yöneliminde yetki ağırlığının kendilerinde olması halinde, sayısız formalitelerin egemenliğinden, asgari ölçüde, uzak kalınabileceğine inanıyorlar, aksi takdirde, bu değerli kuruluşun, kamu bürokrasisinin bazan ağır işleyen bazan da duran çarkları arasında fonksiyonunu ifa edemeyeceği ve gelişemeyeceğini savunuyorlardı.
5- Enstitünün akademik rehberlik sorumluluğunu yüklenmiş olan Harvard Üniversitesi işletme Fakültesi temsilcisi sıfatıyla danışman-yönetici olan kişiler yıllardan beri alışılmış olan Türk eğitim felsefe ve yöntemlerinin tümüyle bir tarafa itilmesini ve kendi pragmatik felsefe ve yöntemlerinin uygulanması hususunda, zerrece tavız vermeme amaç ve azminde idiler.
6- Sadece, bir yıllık bir süre ile Harvard işletme Fakültesinde, öğrenim gören bir avuç genç ve bazı yönlerden deneyimi yeterli sayılamayacak, sadece farklı bir eğitim felsefe ve yöntemiyle yıllarca bilinçlenmiş ve üstelik kültürel yapıları farklı olan Türk öğretim üyeleri ile tamamen farklı bir eğitim felsefe ve yöntemi ile kültürel değerlere sahip bulunan deneyimli Amerikalı meslektaşları arasında, genellikle önemli anlaşmazlık ve sürtüşmeler çıkıyor ve bir öğretim kadrosunda var olması zorunlu olan bilgi, deneyim, fikir, değer ve uygulama farklarının bağdaştırılıp ahenkleştirilmesi pek kolay olmuyordu.
7- Enstitünün temel öğretim yöntemi olan akut ve uygulamaya dönük "Vaka Metodu", bir yandan yabancı vakaların kısa sürede Türkçeye çevrilmesini gerektiriyordu. Bu, zaten var olan sayısız kavram ve terimlere Türkçe karşılık bulma sorununu şiddetlendiriyordu. Türk iş hayatına ilişkin (yerli) vakaların geliştirilmesi ise daha ciddi güçlükler arz ediyordu. Zira, Türk iş adamları ve yöneticileri, yerinde olan ve olmayan çeşitli nedenlerle, konu ve sorunları hakkında bilgi verme hususunda alışkın ve istekli olmadıkları gibi, sayısı çok az olan öğretim üyelerinin de bilgi toplama ve yazma konusuna ayırabilecekleri zaman sınırlı idi.
8- Türk işletmecilik yazını (literatürü), Enstitünün kurulduğu yıllara kadar, büyük ölçüde genellikle Alman kısmen de Fransız işletmecilik yazınına etkisi altındaydı. Enstitünün öğretim programında birçok yeni dersler vardı ve bunlar için, kısa sürede, hacimli bir okuma malzemesi (kitaplar, makaleler, okuma parçaları) yetiştirmek ve bunun için de yoğun bir çeviri ve telif programı uygulama zorunluluğu vardı.
İşte, Ord. Prof. Sarc, özellikle 1950'lerin koşullarında bu ve bunlara benzer birçok sorunları çözmek, bunun için de değişik amaç, fikir, çıkar ve kültürel değerlere sahip yerli ve yabancı şahsiyetlerle iş birliği etmek zorluğu ve zorunluluğu ile baş başa idi. Ömer Celâl Hocamız, Batı dilleri ve kültürüne olan vukufu ve esnek, deneyimli ve adil şahsiyetiyle, ve gerçek bir bilim adamı olarak bütün bu ayrılık ve farklılıkları ahenkleştirebilmiş ve optimal çözümlere kavuşturabilmiştir.
Ord. Prof. Sarc'ın hizmetini 1950’lere kısa bir göz atarak da biraz daha iyi değerleyebiliriz.
Kurum ve ülkelerin, sadece ekonomik kalkınma ve geliş-meşinde değil, siyasal, kültürel, teknolojik, bilimsel ve askeri vbg. her tür gelişmelerinde stratejik faktörün, insan unsuru, bunun için de yöneticilerin olduğu, eskiden beri, şu ya da bu ölçüde bilinmiyor değildi. Ancak, bu konudaki bilinçlenme, 2. Dünya Savaş» esnasında ve özellikle savaş sonrası çetin sorunların çözümünün zorunlu olduğu yıllarda gelişmiştir. Armağan'ın içinde yer alan yazımızda ayrıntıları belirtilmiş olduğu gibi, İşletme İktisadı Enstitüsü'nün kuruluşu, aslında bu düşünce biçimi ve değer yargısının bir sonucu sayılmalıdır.
Gerçekten, 2. Dünya Savaşını izleyen yıllarda oluşan yeni bir dünyanın siyasal ve ekonomik koşullan, Savaştan yıkıntısız kurtulan A.B. Devleti’nin, dünyanın galip ve mağlup hemen tüm ülkelerine bu arada, jeopolitik konumlan nedeniyle, özellikle Türkiye ve Yunanistan'a çeşitli yardımlarda bulunmasını zorunlu kılmıştı. A.B.D., Truman Doktrini ve Marshall Plânı gibi adlar altında gelişen bu yardım programı çerçevesi içinde, devletten devlete, kuruluştan kuruluşa yöntemleriyle, tarihte eşi görülmemiş bir savaşın yıkıntılarının tamiri, yaralarının sarılması ve ekonomik kalkınmalarına yardımcı olmaya girişmişti.
İşte, böyle bir dünya ve yurt ortamında Ford Vakfının finansal yardımı, Harvard Üniversitesi İşletme Fakültesinin akademik rehberliği ve Türk iş hayatının, o zaman sayı ve büyüklükleri sınırlı olan bazı işletmelerinin finansal ve yönetsel katkısıyla, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine bağlı olarak (x), 1954 yılı Mayısında; Ord. Prof. Dr. Ömer Celâl Sarc'ın önderliğinde İşletme iktisadı Enstitüsü gerçekleşmişti.
Bu vesile ile, bir hatırama değinmekten kendimi alamıyorum: O sırada, Marshall Plânı çerçevesi içinde A.B.D. Hükümeti tarafından sağlanmış olan bir yıllık bir bursla, Minnesota Üniversitesinde işletme ve kamu yönetimi konusunda bir program izliyordum. İktisat Fakültesinin, özellikle İşletme iktisadı Kürsüsünün bir avuç mensuplarından biri olarak, Enstitünün kuruluş çalışmalarını heyecanla izliyor ve sonucunu büyük bir merakla bekliyordum. Nezaketi ve tevazuu ile de temayüz etmiş olan Ömer Celâl Hocamız, bir posta kartıyla, İşletme İktisadı
Enstitüsünün kuruluşunun tamamlandığı müjdesini bana verme düşünceliliğini göstermişti. Evet, bu müjdeli bir haberdi ve İşletme Kürsüsü mensuplarını çok sevindirmişti. Zira, Enstitünün kurulmasıyla, sadece ülkemiz ve İstanbul Üniversitesi değil, fakat, o zaman geleceğini hazırlama çaba ve kaygısı içinde olan biz İşletme İktisadı Kürsüsünün genç asistanları için de yeni bir ümit kapısı ve yeni ufuklar açılıyordu. Ömer Celâl Hocamıza sunduğumuz bu armağan eserle, İşletme Kürsüsünün o zamanki tüm mensuplarının şükranlarını dile getirdiğini de ümit ve temenni etmekteyim.

SubjectsEconomics

INFORMATION


E-ISBN978-605-07-1425-8
PublisherIstanbul Univeristy Press
Publish Date01.03.1985
Cover (PDF)
Full Text (PDF)

SUBSCRIBE




SHARE




Istanbul University Press aims to contribute to the dissemination of ever growing scientific knowledge through publication of high quality scientific journals and books in accordance with the international publishing standards and ethics. Istanbul University Press follows an open access, non-commercial, scholarly publishing.