On the Republic’s Centenary: Essays on the History of Art
“School of Kemaleddin” After Kemaleddin Bey: Early Republican Era Productions of the General Directorate of Endowments’ Architects
Müjde Dila GümüşKemaleddin Bey served as the chief architect of the Ministry of Endowments (from 1924 General Directorate of Endowments) Construction and Repair Branch for almost the entire period between 1909 and 1927. He designed dozens of buildings in the National Style as the Ministry’s chief architect. During this productive epoch, he worked with a group of engineers and architects who were eventually labeled as members of the “School of Kemaleddin.” When Kemaleddin Bey passed away in 1927, a sharp change was taking place in Turkey’s architectural scene. In relation to the political transformations, European modernism was beginning to be adopted instead of the National Style in large-scale government buildings, residential architecture, etc. This research focuses on how the architects and engineers of the General Directorate of Endowments shaped the architectural language of the Directorate in the architectural environment of the early Republican years. The chronological frame of the study is between 1927 when Kemaleddin Bey passed away, and 1943, when Nihat Nigizberk retired as the chief architect of the General Directorate of Endowments. The primary sources of the research consist of documents from Nihat Nigizberk’s personal archive and T.C. State Archives, as well as periodicals of the period. The article first focuses on the process of choosing the next chief architect of the General Directorate of Endowments after Kemaleddin Bey’s death. Following that, examples of the “School of Kemaleddin”s productions were examined under two main subheadings: religious and civil architecture. Religious architecture examples include Kandilli, Hüseyin Ağa, Heybeliada, and Okçu Musa Mosques. Civil architecture examples consist of buildings that would provide income for the General Directorate of Endowments such as shops, hotels, and coffee houses. As a result of the examination of the mentioned religious and civil buildings, it is determined that the architects of the General Directorate of Endowments continued following the National Style in religious architecture after Kemeladdin Bey’s death. In civil architecture, they produced in line with European modernism and Art Deco in accordance with the period’s preferences.
Kemaleddin Bey’in Ardından “Kemaleddin Mektebi”: Vakıflar Umum Müdürlüğü Mimarlarının Erken Cumhuriyet Dönemi Üretimleri
Müjde Dila GümüşKemaleddin Bey, 1909-1927 yılları arasındaki sürecin neredeyse tamamında, Evkaf Nezareti (1924’ten itibaren Vakıflar Umum Müdürlüğü) İnşaat ve Tamirat Şubesi’nin baş mimarı olarak görev yapmıştır. Görevi kapsamında, Millî Mimari üslubunun onlarca örneğini tasarladığı bu yıllarda, genç mühendis ve mimarlardan oluşan ve “Kemaleddin Mektebi” olarak anılan bir ekiple birlikte çalışmıştır. Kemaleddin Bey 1927’de vefat ettiğinde, Türkiye mimarlık sahnesinde büyük bir değişim yaşanmaktaydı. Yaşanan siyasi dönüşümlerle ilişkili olarak, büyük ölçekli kamu yapılarında ve konut mimarisinde Millî Mimari üslubu yerine Avrupa modernizmi tercih edilmeye başlanmıştı. Bu araştırma, Vakıflar İdaresi mimar ve mühendislerinin, erken Cumhuriyet yıllarının mimari ortamında, bağlı oldukları kurumun mimari dilini nasıl biçimlendirdiklerine odaklanmaktadır. Çalışmanın kronolojik sınırlarını Kemaleddin Bey’in vefat ettiği 1927 ile Nihat Nigizberk’in Vakıflar Umum Müdürlüğü baş mimarlığından emekli olduğu 1943 arası oluşturmaktadır. Araştırmanın birincil kaynaklarını Nihat Nigizberk’in kişisel arşivi ve T.C. Devlet Arşivleri’nden belgeler ile dönemin süreli yayınları meydana getirmektedir. Yazı kapsamında, öncelikle Kemaleddin Bey’in ölümünden sonra kurumun baş mimarlığına kimin geçeceğine karar verilmesi süreci ele alınmıştır. Ardından, “Kemaleddin Mektebi” mensupları tarafından gerçekleştirilmiş yapı örnekleri dinî mimari ve sivil mimari olmak üzere iki ana alt başlık altında incelenmiştir. Dinî mimari örnekleri arasında Kandilli, Hüseyin Ağa, Heybeliada ve Okçu Musa Camileri bulunmaktadır. İncelenen sivil mimari örneklerini ise dükkân, otel ve kahvehane gibi Vakıflar Umum Müdürlüğü’ne gelir getirecek yapılardan oluşan bir grup oluşturmaktadır. Söz konusu yapıların incelenmesi sonucunda, Vakıflar Umum Müdürlüğü mimarlarının, Kemaleddin Bey’in vefatının ardından, dinî mimaride Millî Mimari üslubunu sürdürdükleri tespit edilmiştir. Sivil mimaride ise dönemin tercihlerine uygun olarak Avrupa modernizmi ve Art Deco çizgisinde tasarımlar ortaya koymuşlardır.