1967 yılının 10 Kasım’ında İstanbul Üniversitesi’nin İktisat Fakültesinin (o zamanki güzel adıyla) Siyaset İlmi Kürsüsüne (gene o zamanki kadro yokluğu nedeniyle) okutman olarak girdiğimden birkaç gün sonra, İktisat Fakültesine bağlı Gazetecilik Enstitüsünün ikinci sınıfındaki «Siyasî Tarih» derslerini vermeye başlamıştım. Ve bugüne dek geçen on beş yılı aşan zaman süresinde, kimi zorunlu aralıklar dışında bu dersi çok değişik kurumlarda verdim ve vermekteyim. Bunlar arasında İktisat Fakültesi, Bursa (şimdiki Uludağ) Üniversitesi, Hava Harp Okulu, Deniz Harp Okulu, Harp Akademileri, Millî Güvenlik Akademisi ilk aklıma gelenler.
Gazetecilik Enstitüsü Öğrenci Cemiyeti siyasi tarih ders notlarımı 1969’da teksir ederek bir kitapçık biçiminde çoğaltmıştı. Şimdi bende bile yok. Gene zaman zaman kimi konuları teksirle çoğaltarak dağıtmıştım. Elimde bunlardan da hiç kalmadı. Ve notlarım gitgide kabarırken beni, «artık bir kitap yaz» diye zorluyorlardı. Ancak bir siyasal tarih kitabı yazmanın getireceği zorlukların bilincinde olarak, yeterince birikimim olmadığım düşünerek ve mevcutları kalmamış bile olsa Türkçemizde yazılan aynı konudaki kitapların düzeylerini göz önünde bulundurarak, bunu tutturamamanın endişesi içinde; siyasal tarihi kaleme almayı sürekli erteliyordum.
1980‘de, artık bunun sırası geldiğini düşünerek İktisat Fakültesi Dekanlığına başvurdum. Aslında umudum sıranın 1981, ya da 1985’de gelmesi idi. Fakat kimi meslektaşlarımın aradan çekilince sıra 1982’de geldi. Ve bu kitabı 1982’nin çok zor ve yaralayıcı koşullan içinde hazırlamak zorunda kaldım.
İlk niyetim ottu formalık bir kapsam içinde günümüze dek gelmekti. Fakat bunu başaramadım. Şu anda bu satırları yazarken, ikinci bölümün notları karşımdan beni seyrediyor. Kitabı elime aldığım gün, gene İktisat Fakültesi'ne ikinci cilt için dilekçe vereceğim. Umarım bu ikinci cilt de kısa bir sürede okuyucuya ulaşır.
Tarih yazarken insanı en çok üzen husus, «tekerrürler» oluyor, «tarihin tekerrürden ibaret» olması sinir bozuyor. Neden «ders alınmadığı» sorusu yanıtlanamıyor. Ancak bunun yanıtı herhalde insan doğasında aranmalı.
1982 benim için çok zor bir yıldı. Ve bu zor ve üzücü yılda bu kitabı kaleme alabildiğim için gerçekten çok mutluyum. Ayrıca yararlı bir kitap olacağının umudunu da taşıyorum. |
