Bottle Shaped Vessels in Anatolia and the Syrian Bottle
Esra Alp3rd millennium BC is a very important period in which relations between Anatolia and Syria-Mesopotamia intensified and impacted the development of civilizations directly. With these relations, trade activities increased and new pottery vessel types resulting from intercultural interaction appeared. One of these vessel types consists of 'Bottle' shaped vessels used for keeping and transporting liquid materials. In this period Syrian Bottles, which are distinguished from these vessel types by their form and labeling, have been a noteworthy group and in this context the issue of their import from N. Syria to Anatolia and why they were labeled as such has often been discussed. However, what is essentially thought-provoking about the Anatolian bottle shape repertoire is that relevant publications discuss these vessels using general definitions such as 'Bottle', 'Syrian bottle' or 'Alabastron' without establishing a typology within the group; that is, whether Anatolia had a bottle form of its own. A secondary question about these vessel forms that are generally considered to be imported is whether Anatolia was familiar with bottle shaped vessels before Syrian bottles, or whether it also had original forms within its own vessel repertoire that were used together with the aforementioned imported forms.
Anadolu’da Şişe Biçimli Kap Formları ve Suriye Şişesi
Esra AlpMÖ. 3. binyıl, Anadolu ile Suriye ve Mezopotamya arasında ilişkilerin yoğunlaştığı, uygarlıkların gelişiminin doğrudan etkilendiği çok önemli bir süreçtir. Söz konusu ilişkilerle ticari faaliyetler artmış ve çanak çömlekte, kültürler arası etkileşimden kaynaklanan yeni kap tipleri ortaya çıkmıştır. Bu kap tiplerinden biri, sıvı maddeleri barındırma ve taşıma amaçlı kullanılan, ‘Şişe’ biçimli kaplardır. Söz konusu dönemde, Anadolu’nun doğusundan batısına kadar geniş bir coğrafyada birçok yerleşimde görülen bu kap tiplerinin arasında formu ve isimlendirmesiyle ayrılmış olan Suriye Şişeleri de dikkat çekici bir grup olmuş ve bu bağlamda Anadolu’ya K. Suriye’den ithal edildikleri ile neden bu isimle adlandırıldıkları konusu sıklıkla tartışılmıştır. Ancak, Anadolu şişe biçimli kap formları repertuarında asıl düşündürücü olan, bu eserlerin ilgili yayınlarda ‘Şişe’, ‘Suriye Şişesi’ veya ‘Alabastron’ gibi genel tanımlarla ele alınmış olup kendi içinde herhangi bir tipoloji oluşturulmadan bir başka deyişle Anadolu’nun kendine ait şişe biçimli kap formunun var olup olmadığıdır. Genel ifadelerle ithal oldukları düşünülen bu kap formları ile ilgili ikincil soru Anadolu’nun şişe biçimli kap tiplerini Suriye Şişeleri’nden önce mi tanıdığı ya da kendi kap repertuarı içinde özgün formlara da sahip olup bahsettiğimiz ithal formlarla birlikte mi kullanıldığıdır.