The evolving role of MRI in dentomaxillofacial diagnostics: a comprehensive review
Melisa ÖçbeMagnetic Resonance Imaging (MRI) has emerged as a pivotal diagnostic tool in dentomaxillofacial radiology, surpassing conventional imaging techniques by offering superior contrast resolution for soft tissue lesions without the use of ionizing radiation. This comprehensive review explores the expanding applications of MRI in dentistry, highlighting its integration into routine diagnostic protocols and its significance in the evaluation of oral and maxillofacial structures. The article delves into the physics of MRI, detailing the various sequences such as Spin Echo (SE), Gradient Echo (GRE), and Short-Tau Inversion Recovery (STIR), each tailored for specific diagnostic needs. Advanced techniques like Dynamic Contrast-Enhanced MRI and Diffusion-Weighted Imaging (DWI) are discussed for their roles in assessing tissue perfusion and differentiating between benign and malignant lesions. The review emphasizes the necessity of appropriate coil selection and parameter optimization to enhance image quality, particularly in dental applications where artifacts from restorative and prosthetic materials can pose challenges. Furthermore, the article addresses the utility of MRI in visualizing dental hard tissues, the temporomandibular joint, and neurovascular structures, providing a comprehensive overview of its diagnostic capabilities. The integration of MRI into global health systems and the role of Personal Electronic Health Records in reducing redundant imaging are also examined. Conclusively, the review underscores the transformative impact of MRI on dentomaxillofacial diagnostics, advocating for its broader adoption in clinical practice to facilitate accurate diagnosis and effective treatment planning.
Dentomaksillofasiyal Tanıda MRG'nin Gelişen Rolünün Değerlendirilmesi
Melisa ÖçbeManyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), yumuşak doku lezyonları için üstün kontrast çözünürlüğü sunan ve iyonize radyasyon kullanmayan, dentomaksillofasiyal radyolojide geleneksel görüntüleme tekniklerine önemli bir tanı aracı altenatifi olarak ortaya çıkmıştır. Bu inceleme, MRG'nin diş hekimliğinde genişleyen uygulamalarını inceleyerek, rutin tanısal protokollere entegrasyonunu ve oral ve maksillofasiyal yapıların değerlendirilmesindeki önemini vurgulamaktadır. Spin Echo (SE), Gradient Echo (GRE) ve Short-Tau Inversion Recovery (STIR) gibi çeşitli sekansların her birinin belirli tanı ihtiyaçlarına göre özelleştirildiği MRG fiziğini ayrıntılı olarak ele almaktadır. Dinamik Kontrastlı MRG ve Difüzyon Ağırlıklı Görüntüleme (DWI) gibi ileri tekniklerin doku perfüzyonunu değerlendirme ve iyi huylu ile kötü huylu lezyonları ayırt etmedeki rolleri tartışılmaktadır. Özellikle restoratif ve protez malzemelerinden kaynaklanan artefaktların zorluklar oluşturabileceği diş hekimliği uygulamalarında görüntü kalitesini artırmak için uygun bobin seçimi ve parametre optimizasyonunun gerekliliği vurgulanmaktadır. Ayrıca, MRG'nin diş sert dokularını, temporomandibular eklemi ve nörovasküler yapıları görselleştirmedeki kullanımını ele alarak, tanısal yeteneklerinin kapsamlı bir özetini sunulmaktadır. MRG'nin küresel sağlık sistemlerine entegrasyonu ve kişisel elektronik sağlık kayıtlarının tekrarlayan görüntülemeyi azaltmadaki rolü de incelenmiştir. Sonuç olarak, MRG'nin dentomaksillofasiyal tanı sürecinde dikkate değer derecede olumlu etkisi olduğu, klinik uygulamalarda daha geniş çapta kullanılmasının doğru teşhis ve etkili tedavi planlamasınına sanılandan daha fazla katkısı olabileceği öne sürülmektedir.