A Correction of Attribution in Ottoman Fatwā Literature: “Fatāwā-i Karaçelebizāde” as a Short Version of Fatāwā-i Alī Efendi
Muharrem MidilliOsmanlı Fetva Literatüründe Aidiyete İlişkin Bir Tashih: Fetâvâ-yı Ali Efendi’nin Kısa Bir Versiyonu Olarak “Fetâvâ-yı Karaçelebizâde”
Muharrem MidilliSüleymaniye Kütüphanesi, Şehit Ali Paşa Koleksiyonu’nda yer alan 01048-001 numaralı mecmuanın ismi, zahriyesinde ve iç kapağında Fetâvâ-yı Karaçelebizâde olarak yazılmıştır. Mecmua, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Yazma Eserler Veritabanı’na el-Fetâvâ ismiyle kaydedilmiş ve Şeyhülislâm Karaçelebizâde Abdülaziz Efendi’ye (öl. 1068/1658) nispet edilmiştir.1 Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi’nde “Karaçelebizâde Abdülaziz Efendi” maddesini yazan Nevzat Kaya, Şeyhülislâm’ın eserlerini sıraladıktan sonra “Fetvalarının Fetâvâ adıyla toplandığı da bilinmektedir” ifadesini kullanmakta2 ve Zeyl-i Ravzatü’l-ebrâr üzerine yaptığı çalışmanın girişinde “Aziz Efendi’nin fetvalarının toplandığı bir kitaptır” diyerek yukarıdaki mecmuaya atıfta bulunmaktadır.3 Şükrü Özen “Osmanlı Dönemi Fetva Literatürü” isimli makalesinde bu bilgilere referansla Fetâvâyı Karaçelebizâde’yi Şeyhülislâm monografları başlığı altında Abdülaziz Efendi’yle ilişkilendirmektedir.4 Osmanlı fetvalarını veri kaynağı olarak kullanan bazı çalışmalarda söz konusu mecmua ve içerdiği fetvalar, literatürdeki bu bilgiden hareketle Abdülaziz Efendi’ye nispet edilmiştir.5 Bir araştırma kapsamında Osmanlı müftülerinin aile hukukuna ilişkin fetvalarını art zamanlı olarak incelerken Fetâvâ-yı Karaçelebizâde isimli mecmuada yer alan fetvaların tamamının Fetâvâ-yı Ali Efendi’nin yazma ve matbu nüshalarında aynen ya da önemsiz değişikliklerle yer aldığını farkettim. Acaba Abdülaziz Efendi’nin fetvaları kendisinden daha sonra şeyhülislâm olan (1. 1084/1674-1097/1686, 2. 1103/1692) Çatalcalı Ali Efendi’nin (öl. 1103/1692) Fetâvâ’sına mı dâhil edilmişti? Ya da Fetâvâ-yı Karaçelebizâde gerçekte Ali Efendi’nin fetvalarını içeren bir mecmua olup yanlışlıkla Abdülaziz Efendi’ye mi nispet edilmişti? Osmanlı fetva literatüründe her iki durumun örneklerine de rastlanmaktadır.6 Bu araştırma notunda, Fetâvâ-yı Karaçelebizâde isimli mecmua Fetâvâ-yı Ali Efendi’nin yazma ve matbu nüshalarıyla karşılaştırılmakta ve elde edilen verilerden hareketle ikinci ihtimalin doğru olduğu sonucuna varılmaktadır.