Classification of Turkic (and via Turkic) Loanwords in the Polish Vocabulary
Emrah GazneviInterlingual borrowing is the process by which a language borrows words or structures from another language. This process occurs as a result of various interactions such as cultural, commercial, technological, literary, scientific, and historical. Any language can borrow words or terms from another language to refer to a new object, idea, or cultural element. This contributes to enriching the vocabulary of a language, increases its diversity, and expanding its possibilities of expression. The evolution of language and such lexical exchanges reveal the dynamic nature of languages and the importance of cultural communication. The Polish language has also borrowed many words of Turkish origin as a result of interactions with Turks or Turkish communities throughout history. The presence of these words of Turkish origin is a result of long-term political, military, and commercial relations with Turkish-speaking communities, especially the Tatars and the Ottoman Empire. For this reason, this paper focuses on the classification of words of Turkish origin in Polish and loanwords that passed through Turkish and their impact on Polish culture and language. At the same time, taking into account Poland’s historical relations with Turkish culture and languages, this study also analyzes how and in which periods words originating from Turkish languages were included in Polish and the differences in meaning and usage of these words have undergone. These borrowings enriched the Polish vocabulary by reflecting a different cultural heritage and linguistic expressions. This paper reveals the evolution of these borrowings from Proto-Turkic to modern times by classifying them according to their usage and highlighting their semantic and phonetic adaptations in Polish.
Lehçenin Söz Varlığındaki Türkçe Kökenli veya Türkçe Aracılığıyla Ödünçlenen Sözcüklerin Sınıflandırılması
Emrah GazneviDiller arası ödünçleme, bir dilin başka bir dilden sözcük veya dil yapısı ödünç almasıdır. Bu süreç kültürel, ticari, teknolojik, edebi, bilimsel ve tarihsel gibi çeşitli etkileşimler sonucunda gerçekleşir. Bir dil, yeni bir nesneyi, fikri veya kültürel unsuru ifade etmek için başka bir dilden sözcük veya terimler alabilir ve böylece dilin söz varlığı zenginleşir, çeşitlilik artar ve ifade olanakları genişler. Dilin evrimi ve bu tür sözcük alışverişleri, dillerin dinamik doğasını ve kültürel iletişimin önemini ortaya koymaktadır. Lehçe de tarih boyunca Türklerle veya Türk topluluklarıyla olan etkileşimler sonucu birçok Türkçe kökenli sözcüğü bünyesine katmıştır. Söz konusu Türkçe kökenli sözcüklerin varlığı, özellikle başta Tatarlar ve Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere Türkçe konuşan topluluklarla uzun süreli siyasi, askeri ve ticari etkileşimlerin bir sonucudur. Bu nedenle bu çalışmada Lehçede yer alan Türkçe kökenli sözcükler ile Türkçe aracılığıyla geçen alıntı sözcüklerin sınıflandırılması ve bu sözcüklerin Polonya kültürü ve dili üzerindeki etkileri ele alınmaktadır. Aynı zamanda Polonya’nın Türk kültürü ve dilleriyle tarihsel ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda kökeni Türk dillerine dayanan sözcüklerin Lehçeye nasıl ve hangi dönemlerde geçtiği ve bu sözcüklerin uğradığı anlam ve kullanım değişiklikleri de incelenmiştir. Bu ödünçlemeler farklı bir kültürel mirası ve sınırları genişletilmiş dilsel ifadeleri yansıtarak Lehçenin söz varlığını zenginleştirmiştir. Çalışma, Proto-Türkçe döneminden modern zamanlara dek bu ödünçlemeleri kullanım alanlarına göre ayırarak evrimlerini ortaya koymakta ve bu sözcüklerin Lehçedeki anlamsal ve fonetik uyarlamalarını vurgulamaktadır.