The Denial ial of Ethnic Turkish Identity, Securitization, and Freedom of Association in Contemporary Greece
The primary aim of this study is to focus on the limits of the freedom of association for the Muslim Turkish minority of Western Thrace in Greece. Having provided a concise historical background on the rights of the minority before and after the 1990s, this research dedicates itself to the freedom of association and questions to what extent this right is safeguarded by Greek state mechanisms. It aims to find out why some minority associations bearing the terms ‘Turkish,’ ‘minority,’ or ‘Western Thrace’ in their titles have been prevented from functioning as minority NGOs since the 1980s. While doing so, it uses sources in all Turkish, Greek, and English languages and explores why and how Greek court verdicts have been securitized, thus prohibiting the usage of this freedom in full. This research argues that Greek court rulings on some cases of minority associations contain more political aspects than decisions based on Greek law. Any use of these three denominations has been interpreted by Greek courts as potentially endangering regional security and public order, because these names have maintained strong ties with neighboring Türkiye for the past forty years. Thus, some minority NGOs in Western Thrace can’t still function as civil society organizations possessing the legal status of registered NGOs in Greece.
Bu çalışmanın temel amacı, Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesinde yaşayan Müslüman Türk Azınlığı ile ilgili dernekleşme özgürlüğünün pratikte ne derece uygulandığını incelemektir. Makalenin giriş bölümünde 1990 öncesi ve sonrası Azınlığın insan hakları ile ilgili konularına değinilerek tarihî bir çerçeve çizilmekte, sonraki başlıkların tamamında sadece Azınlığın dernekleşme özgürlüğüne odaklanılmakta ve bu bağlamda Batı Trakya’daki dernekleşme özgürlüğünün Yunan devlet mekanizmalarınca ne derece korunduğu sorgulanmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, adında ‘Türk’, ‘Azınlık’ veya ‘Batı Trakya’ geçen bazı Azınlık sivil toplum kuruluşlarının 1980’lerden günümüze faaliyette bulunmalarının hangi sebeplerle engellendiğini farklı yönleriyle analiz etmektir. Bunu yaparken bölge kaynakları dâhil Türkçe, Yunanca ve İngilizce yayınlar kullanılarak Yunan mahkeme kararlarının neden güvenlik leştirildiği hususu ve bunun sonucunda Batı Trakya’da dernekleşme özgürlüğünün tam anlamıyla pratikte nasıl uygulanmadığı sebep ve sonuçlarıyla ele alınmıştır. Bu araştırmanın temel argümanı çalışmada bahse konu derneklerle ilgili son kırk yıldır verilen Yunan mahkeme kararlarının, Yunan hukukuna uygun olmaktan çok önemli ölçüde siyasi olduğudur. Ayrıca, Yunan hukuk mercileri söz konusu üç terimi de Türkiye ile bağdaştırmaya devam etmekte ve bunun sonucunda adında bu terimlerden birini içeren bazı dernekler, bölgesel güvenliğe ve kamu düzenine zarar verebilecek potansiyele sahip oldukları şeklinde mahkemelerce yorumlanmaktadır. Bu gerekçeyle, Batı Trakya’da bazı Azınlık sivil toplum kuruluşlarının resmî dernek statüsünde faaliyet yürütmelerine hâlâ izin verilmemektedir.