NAIL BITING IN PRESCHOOL: A CASE REPORT
Nail biting behavior is a common problem in childhood. Nail biting behavior which is associated with severe anxiety disorders may occur as a result of emotional and/or physical abuse. This behavior problem has negative effects on physical and psychological health of children. Tooth root damage, malocclusion, jaw disorders and parasitosis may develop in severe cases. There are controversial approaches for the treatment. The nail biting behavior of a 57-monthold boy was issued by his parent during the well-child visit. There was no pathological sign in the examination of the patient, who later was directed to the Child Development and Education specialist. His development was already evaluated as age-appropriate with various developmental screening tests during his previous controls. In the patient’s detailed history, it was ascertained that the nail biting behavior has developed after the verbal and potential physical violence that had been applied by his mother one year ago. Knowing the fact that this behavior was an anxiety linked disorder, several meetings had been carried out separately with the mother, the child and his brother. While behavioral therapy was being applied to the patient, approach model of the mother and other family members were schematized in the interviews. After a four month-follow-up period, it was observed that the nail biting behavior has decreased and the behavior model of the family had been corrected. Nail biting behavior should be considered and evaluated carefully in terms of children’s mental health. Regular behavioral therapies and cooperation with the family members are important in the management of these cases.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE TIRNAK KOPARMA DAVRANIŞINA YAKLAŞIM: OLGU SUNUMU
Tırnak koparma çocukluk çağında sık rastlanan bir davranış bozukluğudur. Ciddi anksiyete bozukluğundan kaynaklanabilen bu durum duygusal ve/veya fiziksel istismar sonucu ortaya çıkabilir. Tırnak koparma sorunu çocuk ruh ve beden sağlığını birçok yönden olumsuz etkiler. Ağır olgularda, diş kökü hasarı, maloklüzyon, çene bozuklukları ve parazitoz gelişebilir. Tedavide farklı yaklaşımlar uygulanabilir. Dört yaş dokuz aylık erkek olgunun Sosyal Pediyatri Polikliniğinde yapılan rutin kontrolü sırasında ebeveyni tarafından tırnak koparma davranışının olduğu belirtildi. Muayene bulgularında özellik saptanmayan olgu ve ailesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi uzmanına yönlendirildi. Çeşitli gelişim testleri ile yaşına uygun gelişim düzeyinde olduğu belirlenen olgunun öyküsünde bir yıl önce annesi tarafından uygulanan sözel ve şüpheli fiziksel şiddet sonrası çocukta tırnak koparma davranışının başladığı öğrenildi. Kendisi, ebeveyni ve kardeşi ile ayrı ayrı görüşmeler yapılan olgunun bu davranışının anksiyete nedeniyle ortaya çıktığı belirlenerek davranış terapisi uygulanmaya başlandı. Aile görüşmelerinde annenin ve diğer aile bireylerinin olguya yaklaşım modeli düzenlendi. Dört ay süren izlem sonucunda olguda tırnak koparma davranışı geriledi ve aile bireylerinin davranış modelleri düzeltildi. Çocuk sağlığı izlemlerinde tırnak koparma davranışı çocuk ruh sağlığı açısından dikkatle ele alınması gereken bir konudur. Tedavi yaklaşımında düzenli davranış terapisi ve aile ile işbirliği yapılması önemlidir.