Garbın büyük sanayi memleketlerinde “Sosyal Siyaset ' in bağımsız bir ilim dalı haline gelmesinden ve istiklâline kavuşmasından beri bir hayli zaman geçmiştir. Filhakika önceleri sırf bir “propaganda formülü” ve parti mücadelelerinde sık sık kullanılan bir “döviz” halinde rastlanan esasen böyle bir hüviyetle ortaya çıkmış bulunan sosyal siyaset, sanayiinin gelişmesi ve işçi-işveren münasebetlerinin ehemmiyet kazanmasıyla birlikte büyük bir ilmi sahayı temsil eden bir mefhum halinde yerleşmiş ve kökleşmiştir. Bugün artık gerek sosyal siyaset mefhumu gerek lemsisin ettiği ilim branşı hakkında ciddiye alınacak herhangi bir münakaşa bahis mevzu-u bulunmamaktadır. Memleketimize 1933 üniversite reformu ile birlikte yine garp memleketlerinden gelen modern sosyal siyaset ilmi, faziletli ve kıymetli hocamız Profesör Kessler’in yorulmak bilmez gayretleri neticesinde üniversite muhitini de aşarak işçi-işveren çevrelerine yayılmış, bu arada sanayinin gittikçe gelişmekte olması, sosyal mevzuat ve müesseselerin ehemmiyet kazanması gibi hâdiseler bu ilim dalının memleketimizde de yerleşmemesi üzerinde elbet de büyük bir rol oynamıştır. Filhakika sosyal siyaset bir taraftan İktisat Fakültesinde bir ilmi disiplin halinde tedris edilirken, diğer taraftan bu saha hakkında ilk et' rafit İt ve büyük eser yine muhterem üstadımız Kessler tarafından kaleme alınarak 1945 yalında intişar etmiş, bunu 1948’den itibaren fasılasız şekilde yayınlanan “Sosyal Siyaset Konferansları" takip etmiştir. Ancak gerek bu gerek ayni disiplinle alâkalı diğer neşriyat tabii olarak sosyal siyaset sahasının hususi meselelerine müteallik boşluktan doldurmağa kâfi gelmemiştir. Kaldı ki, yurdumuzda ve emek piyasasında ferdi münasebetler sisteminden kollektif münasebetler sistemine intikal hazırlıklarının bir hayli ilerlemiş bulunduğu şu günlerde, sendikalar ve toplu pazarlık ve sözleşme gibi meseleler büyük bir ehemmiyet kazanmakta bundan dolayı da yeni neşriyata ihtiyaç hissedilmektedir. İşte kürsümüzün doçenti Sabahaddin Zaim tarafından hazırlanmış olan “Günümüzün Sosyal Siyaset Meseleleri” adlı bu eser, aktüel mahiyetteki sosyal siyaset meselelerini sistematik tarzda ele almakta, bilhassa İngiliz-Amerikan neşriyatından faydalanmak suretiyle izaha çalışmaktadır. Ancak kollektif münasebetler sisteminin, sendikacılık hareketlerinin ve her şeyden önce de milli sanayinin gelişmesi nispetinde zamanla bu sahada daha birçok neşriyata ihtiyaç görüleceği de şüphesizdir. |