Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Ekonomisi
2000’li Yıllarda Türk İmalat Sanayiinin Genel Görünümü
Güzin Emel AkkuşBu çalışmada, Türk ekonomisi içinde çok önemli bir yere sahip olan imalat sanayiinin 2000’li yıllardaki genel görünümü başlıca makroekonomik göstergeler, teknoloji yoğunluğu ve işletme büyüklüğü açısından, hem bir bütün olarak hem de alt sektörler çerçevesinde analiz edilmektedir. Ayrıca, Türk İmalat sanayii, çalışan başına brüt katma değer (görünen emek verimliliği), personel maliyetlerinin ve faktör maliyetinde katma değerin üretimdeki payı göstergeleri çerçevesinde, seçilmiş iki ülkeyle – Almanya ve Polonya karşılaştırılmaktadır. TÜİK, Eurostat, OECD veri tabanlarından elde edilen veriler çerçevesinde yapılan analizlerin sonuçlarına göre, imalat sanayii üretim değerinin, Türkiye’nin tarım dışı toplam üretim değeri içindeki payı, 2003 yılında %51.1’den, 2021 yılında %49.6’ya gerilerken; katma değerinin payı, aynı dönemde, %39.1’den %41.3’e yükselmiştir. Diğer taraftan, Türk imalat sanayii içindeki girişimlerin %99.5’ini oluşturan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), söz konusu üretim ve katma değer içindeki payına ait 2003-2021 ortalaması, sırasıyla %46.2 ve %42.9’dur. Üretim ve katma değer açısından imalat sanayiine katkısı en yüksek olan alt sektörler, gıda, ana metal, tekstil ve motorlu kara taşıtları sektörleridir ve bu sıralama 2003-2021 döneminde pek fazla değişmemiştir. Diğer taraftan, 2008-2020 dönemi ortalamasına göre, ihracat değerleri açısından imalat sanayii içinde en yüksek paya sahip olan alt sektörler, motorlu kara taşıtları, ana metal, gıda, elektrikli teçhizat, giyim eşyaları ve tekstil sektörleridir. Gerek imalat sanayiinin bütünü gerekse küçük ve orta büyüklükteki işletmeler açısından, en çok ihracat yapan sektörlerin aynı zamanda en çok ithalatı yapmaları, Türk imalat sanayiinin ithalata bağımlılığının açık bir göstergesidir. Türk imalat sanayiinde, 2021 yılında, girişimlerin sadece %0.7’si, çalışanların %2.6’sı, üretimin %3.1’i, katma değerin %5.2’si ve personel maliyetinin %5.4’ü yüksek teknoloji grubundaki sektörlere aittir. 2000’li yıllarda, imalat sanayiinde yüksek teknoloji düzeyine geçiş ve yapısal dönüşüm yönünde bir eğilim gözlenmemektedir.