Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Ekonomisi
Türkiye Ekonomisi Emek Piyasasında Orijinal Phillips Eğrisi’nin Geçer(Siz)Liği: Nedenselliği Tersten Okumak
Abdullah Miraç BükeyCovid-19 Pandemi süreci sonrası küresel çaptaki gelişmeler birçok ülke ekonomisinde olduğu gibi Türkiye Ekonomisi üzerinde de bir takım etkiler meydana getirmiştir. Bu etkilerden biri küresel enflasyonist eğilimdir. Birçok ülke yaşanan enflasyonist süreçle mücadelede daraltıcı iktisat politikalarına başvururken; Türkiye genişletici makro ekonomik politikaları tercih etmiştir. Genişletici politikaların bir sonucu olarak, yaşanan yüksek enflasyonist sürecin bir yan etkisi olan emek kesiminin reel alım gücündeki düşüşü tekrar artırmak amacıyla asgari ücrete üst üste zamlar yapılmıştır. Asgari ücrete paralel olarak ücretler genel seviyesindeki artışlar, işsizlik ile ücretler arasındaki ilişkiyi gündeme getirmiş ve Türkiye’de Orijinal Phillips Eğrisi’nin geçerli olup olmadığına dair tartışmalara neden olmuştur. Bu doğrultuda bu çalışmada, Orijinal Phillips Eğrisi’nin Türkiye Ekonomisi’nde geçerliliği zaman serisi analizi yöntemiyle ampirik olarak incelenmiştir. Granger nedensellik analizi sonucuna göre ücretten işsizliğe doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bu sonuç Türkiye ekonomisi emek piyasasında Orijinal Phillips Eğrisi’nin geçersizliğini; fakat nedensellik ilişkisinin tersi yönünde geçerliliğini göstermektedir. Ayrıca asgari ücretin tespitinde işsizlik oranlarının dikkate alınmadığına işaret etmektedir. Nedensellik ilişkisi bağlamında kurulan VAR modeli sonuçları ise asgari ücret oranındaki artışların işsizlik oranını kısa dönemde azalttığını, uzun döneme doğru yol aldıkça işsizlik oranının ücret artış oranına tepkisinin gittikçe azalarak işsizliğin doğal seviyesine doğru meylettiğini ima etmektedir, ki değişkenler arasındaki ilişkinin negatifliğine dair bu bulgu Keynesyen iktisat teorisini desteklemektedir. Bu sonuç ücret politikalarının işsizlikle mücadelede uzun dönemde etkisiz; fakat kısa dönemde etkili bir strateji olarak kullanılabileceğini ima etmektedir. Dolayısıyla konjonktürel işsizlikle mücadelede ücret politikası bir yöntem olarak kullanılabilir. Fakat yapısal işsizlikle mücadele için farklı politikalar geliştirilmelidir.