Hekim Konyalı Hacı Paşa Hayatı ve Eserleri

DOI :10.26650/AB/AA8.2022.134   
YazarAhmet Süheyl Ünver

İslâm tıbbının ve onun bir kolu olan Türk hekimliğinin belli başlı kaynaklarını bir zamanlar eski Yunancadan Arapçaya çeviren eserler teşkil etmektedir, sonra İslâm hekimleri tarafından telif edilen ve tıb klâsikleri arasında bulunan eserler bu sahada mühim bir yer almışlardır. Bunlarda Asya kültürünün ve tababetinin büyük bir payı vardır.
Müslüman şark memleketlerinde o zamanlar ilim dili Arapça olduğundan eserlerini Arapça ile yazan birçok müellifler bugün umumiyetle Arap sayılmaktadırlar. Arap kültürü üzerinde çalışan yerli tarihçiler bu zatların milliyetleri üzerinde lüzumundan fazla hassas davrandıklarından biz bu nokta üzerinde fazla ısrar etmeyerek şurasını belirtmek isteriz ki gerek Türkiye’de ve gerekse diğer Müslüman memleketleri arasında çalışan ve Türk hekimlik tarihine şeref veren Türk hekimleri arasında eserlerini Arapça yazanlar pek çoktur. İşte onlardan birisi de Hacı Paşa’dır.
Orta zamanın sonlarına doğru yetişen Hacı Paşa (735? - 827?) ihtisasını o zaman için kuvvetli ilim adamlarına mâlik olan Mısır’da yapmış ve hattâ yine orada Mansure hastanesinde vazife almıştır. Bu sebeple ilmî ve tıbbî eserlerini Arapça yazmıştır. Bunu pek tabiî buluruz. Lâkin memleketine döndükten ve Aydınoğullan'nın daveti üzerine bu ülkeye yerleştikten sonra da eserlerini Arapça olarak yazmağa devam etmiştir. Hacı Paşa bunda da haklıdır. Zira o zamanlar bütün şarkta olduğu gibi memleketimizde de ilim dili Arapçadır. Binaenaleyh ilim ile meşgul olan herkes bu dili de bilmek ve bu dilde yazılmış kitapları da takip etmek mecburiyetindedir. Sonra bu gibi ilim adamları eserleriyle yalnız memleketlerindeki mahdut bir zümreye değil. Müslüman dünyasındaki bütün âlimlere hitâb etmek mevkiinde idiler. Şahsiyetlerinde kemâle ulaştırmağa çalıştıkları yeni bilgi ve düşünceleri onlara başka türlü bildiremezlerdi. Hacı Paşa vatanında otururken bile bu teamülden ayrılmamış îslâm tıbbına ve dolayısıyla Arapların nispetleri olan tababete de şeref vermiştir.
Lâkin XlV’üncü asır ortalarında Karamanoğullan’nın isabetli bir hareketiyle Türkçe Anadolu’da resmî bir dil olmağa başlar ve asrın sonlarında tercüme, adapte ve hattâ te’lif olarak Türkçe tıbbî eserler yazılmağa başlanır. Hacı Paşa bu sahada birinci değilse de gene başta gelenler arasındadır. Bu tercüme ve te’lif tıb kitaplarımızın tam bir kronolojisini henüz hazırhyamadık. Fakat Hacı Paşa’dan önce buna önayak olanlar arasında Bursa’lı İbni Şerif vardır ki Türkçe «Yadigâr» eseri buna bir misâldir. İşte Hacı Paşa bunu takiben evvelce Arapça olarak yazdığı Miintehabı Şifa, Teshil ve Bevâsir eserlerini biraz daha kısaltarak Türkçe olarak yazmıştır ki bu eserler dil bakımından da dikkate şayândırlar. Zira Türkçenin Arapça kadar değilse de gene diğer şark dilleri kadar bir ilim dili olmak vasfına mâlik olduğunu gösterirler.
Hacı Paşa’nın bu sahadaki çalışmaları dolayısıyladır ki eserleri Türkçe olarak yazılan ilk tıbbî eserler kronolojisinde hemen hemen ilk sırada yer almaktadır.

KonularHistory & Philosophy of Science

BİLGİ


E-ISBN978-605-07-1244-5
YayıncıIstanbul University Press
Yayın Tarihi15.06.1953
Kapak (PDF)
Tam Metin (PDF)

ABONE OL




PAYLAŞ




İstanbul Üniversitesi Yayınları, uluslararası yayıncılık standartları ve etiğine uygun olarak, yüksek kalitede bilimsel dergi ve kitapların yayınlanmasıyla giderek artan bilimsel bilginin yayılmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. İstanbul Üniversitesi Yayınları açık erişimli, ticari olmayan, bilimsel yayıncılığı takip etmektedir.