Lozan'ın 50. yılına bu kitabımızı ARMAĞAN' ederken. Enstitümüzün tarihi bir görevini yerine getirdiği inancı içindeyiz. Ülke bütünlüğümüzü ve bağımsızlığımızı Milletlerarası alanda belgeleyen Lozan Barış Antlaşmasının ve o çerçeve içerisinde yer alan siyasal, hukuksal ve de ekonomik atılımların, değişik görüş ve kalemlerden yeniden değerlendirilmesi, sunduğumuz ARMAĞAN’ın içeriğini oluşturmaktadır. Mondros Mütarekesinin Türk ulusuna en karanlık ve umutsuz günleri yaşattığı yıllarda, yazılarile, ilmi makalelerde ülkenin bütünlüğünü ve bağımsızlığını, ulusun özgürlüğünü savunan, aydın kişi, Milletlerarası Hukuk Profesörü Ahmet Selahattin Beyin görüşlerini, "Lozan'ın bir öncüsü" olarak, aldığımız iki makalesile yansıtmayı; uhdemize düşen bir görev saydık. Bu makaleler, Prof. Seha L. MERAY tarafından, yazarın diğer incelemelerde birlikte günümüz diline çevrilerek, yayınlanan, “Lozanın bir Öncüsü, Prof. Ahmet Selahattin Bey” adlı kitabından, rahmetli Hocanın özel müsaadelerde alınmıştır. Hiç kuşkusuz “Lozan Konferansı", Başmurrahhas İsmet Paşa’nın ölümsüz siyasi kişiliğinin, ince ve zeki diplomasisinin, gerektiğinde sert ve atak temsilciliğinin bir simgesidir. Kesilme olasılığı ile karşı karşıya gelen konferansın çok çetin ve nazik safhalarını dirayeti ve devamlı istişarede bulunduğu silâh arkadaşı, TBMM Reisi ve Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa'dan aldığı kuvvet ve feyizle, başarı ile sonuçlandıran İNÖNÜ, Türkiye için umutlarla dolu bir geleceğin müjdecisi olan "Barış Antlaşması" nın ölümsüz kahramanı olarak ulusun sinesinde yerini alınıştır. Lozan Antlaşmasile kazanılan bağımsızlığımızın. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu siyasal te ekonomik koşullar te düzenlemeler göz önünde tutularak değerlendirilmesi, Armağan'ın son bölümünde yer alan incelemelerin, genellikle, konusunu oluşturmaktadır. Blok'lara bölünen dünyamızda Türkiye, hayati çıkarlarını ön plânda tutarak, yerini saptarken, Lozan'da kazanılanların kıskançlıkla korunması ve canlı tutulması ilkesinin, politikamız ve ulusal birliğimiz açısından her geçen gün daha ziyade anlam kazandığı açıkça görülmektedir. |