Farklı Kret Üzeri Seviyelerde Yerleştirilen İmplantların Stabilitesinin Klinik Olarak Değerlendirilmesi
B. Alper Gültekin, Ali Şirali, Pınar Gültekin, Selim ErsanlıAmaç: Bu çalışmanın amacı boyun yüzeylerine göre iki farklı kret üzeri seviyede yerleştirilen implantların iyileşme sırasında ve yükleme öncesi stabilitelerinin değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya posterior bölgede aynı makro tasarıma sahip implantlar yerleştirilen hastalar dahil edilmiştir. Lazer-mikroyüzey boyuna sahip implantlar kret seviyesinin 1 mm üzerinde yerleştirilirken (L grubu), cilalı boyuna sahip implantlar kret seviyesinin 0.3 mm üzerinde yerleştirilmiştir (M grubu). Tüm implantlar iyileşme başlığı ile tek aşamada iyileştirilmiştir. İmplant stabilite değerleri (ISQ) cerrahi işlem sırasında ve cerrahi işlem sonrasında 1., 4., 8., ve 12. haftalarda rezonans frekans analizi yardımıyla ölçülmüştür. Stabilite için değerlendirilen diğer olaso etkenler implant çapı, boyu ve yerleşim bölgesidir (maksilla veya mandibula).
Bulgular: Çalışmada toplam 103 implant (47 L, 56 M) değerlendirilmiştir. Başlangıç ve cerrahi sonrası 1. haftadaki medyan ISQ değerleri M grubu için L grubuna kıyasla anlamlı derecede yüksek bulunurken (p=0.006 ve p=0.031, sırasıyla) ilerleyen haftalarda anlamlı bir fark görülmemiştir. Tüm gözlem dönemlerinde, geniş çaplı implantların dar çaplı implantlara göre (p=0.001) ve alt çeneye yerleştirilen implantların üst çeneye yerleştirilen implantlara göre ISQ değerleri daha yüksek bulunmuştur (0-8. haftada p=0.001; 12. haftada p=0.012). Implant çapı gözardı edildiğinde, herhangi bir gözlem döneminde implant boyu ISQ değerlerini etkilememiştir (p>0.05).
Sonuç: İmplantın yerleştirme sırasında kemik içine daha fazla gömülmesi primer stabiliteyi etkileyebilmektedir. Bununla birlikte, implantın boyu, çap gözardı edildiğinde, stabilite üzerine etkili değilken çapı ve yerleştirildiği bölge yükleme öncesi primer ve sekonder stabiliteyi etkilemektedir.
CLINICAL EVALUATION OF THE STABILITY OF IMPLANTS PLACED AT DIFFERENT SUPRACRESTAL LEVELS
B. Alper Gültekin, Ali Şirali, Pınar Gültekin, Selim ErsanlıPurpose: The aim of this study was to evaluate the stability during healing and before loading of implants placed at two different supracrestal levels according to their collar texture.
Materials and Methods: This retrospective study included patients who received posterior implants with the same macro design. Implants with a machined collar were placed 0.3 mm above the crestal bone (M group), while those with a laser-microtextured collar were placed 1 mm above the crestal bone (L group). All implants healed in a single stage with healing abutments. Implant stability quotient (ISQ) values were determined using resonance frequency analysis immediately after implant placement during surgery and after 1, 4, 8, and 12 weeks after surgery. Other evaluated factors for stability included the implant diameter and length and the site of placement (maxilla or mandible).
Results: In total, 103 implants (47 L, 56 M) were evaluated. The median ISQ values at baseline and 1 week after placement were significantly higher for the M group than for the L group (p=0.006 and p=0.031, respectively). There were no differences at the subsequent observation points. The ISQ value was higher for wide-diameter than regular diameter (p=0.001) and mandibular implants than maxillary implants (p=0.001 at 0-8. weeks; p=0.012 at 12 weeks) at all observation points. When diameter data were neglected, the implant length did not influence the ISQ value at all observation points.
Conclusion: Our results suggest that submerging implant more inside bone may only influence primary stability. Moreover, the implant diameter and site of placement influence primary and secondary stability before loading, whereas the implant length does not when its diameter is not accounted for