Retraksiyon Sırasında Mini-İmplant Destekli Ankrajın Maksiller Kesici Pozisyona Etkisi - Sistematik Bir Derleme
Yasas Shri Nalaka Jayaratne, Flavio Urıbe, Nandakumar JanakıramanAmaç: Bu sistematik derlemenin amacı, konvansiyonel ankraj kontrol teknikleri ve mini implant destekli boşluk kapatma yöntemleri ile maksiller kesici dişlerin antero-posterior, vertikal ve açısal değişimlerini karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Önceden belirlenmiş bir dizi anahtar kelime ile, Pubmed, Scopus, ISI Web of Knowledge, Cochrane Library ve Open Grey gibi elektronik veritabanlarında, potansiyel olarak uygun çalışmalar açısından araştırma yapıldı. Tam metnine ulaşılabilen makaleler inceleme kapsamına alındı ve ayrıca referansları manuel olarak araştırıldı. Seçilen makalelerden birincil sonuç verisi (maksiller kesicilerde doğrusal, açısal ve dikey değişiklikler) ve ikincil sonuç verisi (overbite değişiklikleri, yumuşak doku değişiklikleri, biyomekanik faktörler, kök rezorpsiyonu ve tedavi süresi) çıkarılarak kullanılan ankraj türüne göre tablolara girildi. Her çalışmanın metodolojik kalitesi değerlendirildi.
Bulgular: Altı çalışma içerik kriterlerini karşıladı. Bukkal mini implantlarla sağlanan kesici retraksiyonu miktarı, geleneksel ankraj tekniklerine göre daha fazladır. Palatal mini-implantlar ile yapılan indirekt ankrajda kesici retraksiyonu, bukkal mini-implantlarla karşılaştırıldığında daha düşüktür. Bukkal mini implantlarla kesici intrüzyonu ortaya çıkarken, ekstrüzyon geleneksel ankraj ile görüldü. Bu çalışmalarda biyomekanik değişkenler veya kök rezorpsiyonu gibi yan etkiler hakkında sınırlı veri bildirilmiştir.
Sonuç: Boşluk kapatma sırasında kesici değişiklikleri hakkında bilgi vermek için, konuyla ilgili biyomekanik değişkenleri dikkate alan ve diş hareketlerinin üç boyutlu kantifikasyonunu kullanan daha fazla randomize kontrollü çalışma gereklidir.
Gereç ve Yöntem: Önceden belirlenmiş bir dizi anahtar kelime ile, Pubmed, Scopus, ISI Web of Knowledge, Cochrane Library ve Open Grey gibi elektronik veritabanlarında, potansiyel olarak uygun çalışmalar açısından araştırma yapıldı. Tam metnine ulaşılabilen makaleler inceleme kapsamına alındı ve ayrıca referansları manuel olarak araştırıldı. Seçilen makalelerden birincil sonuç verisi (maksiller kesicilerde doğrusal, açısal ve dikey değişiklikler) ve ikincil sonuç verisi (overbite değişiklikleri, yumuşak doku değişiklikleri, biyomekanik faktörler, kök rezorpsiyonu ve tedavi süresi) çıkarılarak kullanılan ankraj türüne göre tablolara girildi. Her çalışmanın metodolojik kalitesi değerlendirildi.
Bulgular: Altı çalışma içerik kriterlerini karşıladı. Bukkal mini implantlarla sağlanan kesici retraksiyonu miktarı, geleneksel ankraj tekniklerine göre daha fazladır. Palatal mini-implantlar ile yapılan indirekt ankrajda kesici retraksiyonu, bukkal mini-implantlarla karşılaştırıldığında daha düşüktür. Bukkal mini implantlarla kesici intrüzyonu ortaya çıkarken, ekstrüzyon geleneksel ankraj ile görüldü. Bu çalışmalarda biyomekanik değişkenler veya kök rezorpsiyonu gibi yan etkiler hakkında sınırlı veri bildirilmiştir.
Sonuç: Boşluk kapatma sırasında kesici değişiklikleri hakkında bilgi vermek için, konuyla ilgili biyomekanik değişkenleri dikkate alan ve diş hareketlerinin üç boyutlu kantifikasyonunu kullanan daha fazla randomize kontrollü çalışma gereklidir.
MAXILLARY INCISORS CHANGES DURING SPACE CLOSURE WITH CONVENTIONAL AND SKELETAL ANCHORAGE METHODS: A SYSTEMATIC REVIEW
Yasas Shri Nalaka Jayaratne, Flavio Urıbe, Nandakumar JanakıramanPurpose: The objective of this systematic review was to compare the antero-posterior, vertical and angular changes of maxillary incisors with conventional anchorage control techniques and mini-implant based space closure methods.
Materials and Methods: The electronic databases Pubmed, Scopus, ISI Web of knowledge, Cochrane Library and Open Grey were searched for potentially eligible studies using a set of predetermined keywords. Full texts meeting the inclusion criteria as well as their references were manually searched. The primary outcome data (linear, angular, and vertical maxillary incisor changes) and secondary outcome data (overbite changes, soft tissue changes, biomechanical factors, root resorption and treatment duration) were extracted from the selected articles and entered into spreadsheets based on the type of anchorage used. The methodological quality of each study was assessed.
Results: Six studies met the inclusion criteria. The amount of incisor retraction was greater with buccally placed mini-implants than conventional anchorage techniques. The incisor retraction with indirect anchorage from palatal mini-implants was less when compared with buccally placed mini-implants. Incisor intrusion occurred with buccal mini-implants, whereas extrusion was seen with conventional anchorage. Limited data on the biomechanical variables or adverse effects such as root resorption were reported in these studies.
Conclusion: More RCT’s that take in to account relevant biomechanical variables and employ three-dimensional quantification of tooth movements are required to provide information on incisor changes during space closure.
Materials and Methods: The electronic databases Pubmed, Scopus, ISI Web of knowledge, Cochrane Library and Open Grey were searched for potentially eligible studies using a set of predetermined keywords. Full texts meeting the inclusion criteria as well as their references were manually searched. The primary outcome data (linear, angular, and vertical maxillary incisor changes) and secondary outcome data (overbite changes, soft tissue changes, biomechanical factors, root resorption and treatment duration) were extracted from the selected articles and entered into spreadsheets based on the type of anchorage used. The methodological quality of each study was assessed.
Results: Six studies met the inclusion criteria. The amount of incisor retraction was greater with buccally placed mini-implants than conventional anchorage techniques. The incisor retraction with indirect anchorage from palatal mini-implants was less when compared with buccally placed mini-implants. Incisor intrusion occurred with buccal mini-implants, whereas extrusion was seen with conventional anchorage. Limited data on the biomechanical variables or adverse effects such as root resorption were reported in these studies.
Conclusion: More RCT’s that take in to account relevant biomechanical variables and employ three-dimensional quantification of tooth movements are required to provide information on incisor changes during space closure.