Hau'yu Sosyolojikleştirmek: Mauss'çu Kavramların Bourdieu'nün Pratik Teorisine Tercümesi
Şeyda Sevde Tunçbilek1945 yılında Lévi-Strauss sosyoloji ve antropoloji disiplinlerinin, en somut ifadesini Durkheim-Mauss teşrikimesaisinde bulan biraradalığının ve geçişkenliğinin Fransız sosyal bilimlerinin en ayırt edici özelliği olduğunu ilan etmişti. Oysa bugün bu iki disipline ait kavram ve yöntemlerin birlikte kullanımı, sıklıkla kariyerinin ilk yıllarında yapısalcılıktan etkilenen ve Cezayir’de etnografik araştırmalar yürüten Bourdieu’ye atfedilmektedir. Ne var ki Bourdieu’nün antropolojik referansını kariyerinin ilk dönemiyle sınırlandırmak ya da Lévi-Strauss’la olan ilişkisine indirgemek daha derinden ilerleyen ve bir laytmotif olarak sürekli gün yüzüne çıkan bir başka etkiyi gözden kaçırma riskini beraberinde getirir. Zira Bourdieu “son mutlu yapısalcı çalışması” Kabiliye sonrasında gözden düşmüş bir yapısalcılıktan yakasını sıyırmaya çalışırken ya da 1960’lı yılların başında Laboratoire d’Anthopologie sociale ve L’Homme dergisi ile sosyal bilimler alanını bütünüyle hâkimiyeti altına alan antropoloji disiplini karşısında “bastırılmış pozisyonu hatırlatılan sosyolojiyi” ayağa kaldırmak ve mevzilerini tahkim etmek için kendi pratik teorisini geliştirirken ihtiyaç duyduğu başlangıçları Mauss’ta bulur. Bourdieu, Lévi-Strauss’la ilişkisinin aksine, kariyeri boyunca Mauss’a ait ya da Mauss’tan mülhem kavramları kullanmaktan hiç vazgeçmez. Bu makale, Bourdieu’nün antropoloji disipliniyle kurduğu ilişkinin mahiyetini ve Mauss’un şaşırtıcı derecede öngörülü bir şekilde ektiği tohumların Bourdieu’cü bir pratik teorisine nasıl tercüme edildiğini incelemektedir.
Sociologizing Hau: Translation of Maussian Concepts into Bourdieu’s Theory of Practice
Şeyda Sevde TunçbilekIn 1945, Lévi-Strauss declared that the coexistence and transitivity of sociology and anthropology, which can be seen its most concrete expression in the collaboration between Durkheim and Mauss, was one of the distinctive features of French social sciences. Today, the concurrent use of concepts and methods from both disciplines is often attributed to Bourdieu, who was influenced by structuralism early in his career and engaged in ethnographic research in Algeria. Yet to limit Bourdieu’s anthropological reference to the initial stages of his career or to reduce it to his relationship with Lévi-Strauss, is to run the risk of overlooking another implicit influence: It is through Mauss that Bourdieu finds the beginnings he needs when departing from a discredited structuralism after his “last happy structuralist work” Kabyle, or when he develops his own practical theory to revive sociology “which is reminded of its dominated position” and fortify its positions against anthropology, which dominated French social sciences in the 1960s. Contrary to his relationship with Lévi-Strauss, Bourdieu never ceases to refer to Maussian themes and concepts throughout his career. This article examines Bourdieu’s relationship with the discipline of anthropology and elucidates how Maussian concepts are translated by him into a theory of practice.