Biçimbilim-edimbilim Arayüzünde Wh’nin Yoğunlaştırılması: Lehçe Çeviriler Üzerinden Türkçeye Dolaylı bir Bakış
Annette HerkenrathÇağdaş roman başlangıçlarından ibaret paralel bir derleme dayanan bu çalışma, Türkçede sözdizimsel ilgiye sahip, Lehçede morfolojik – her ikisinde de söylemsel-pragmatik olan, edimsözsel olarak yoğunlaştırılmış iki wh-ifadesine bakıyor: wh… ki ve wh-ż. Morfo-pragmatik arayüz tartışmalarını göz önünde bulunduran bu çalışma, Lehçedeki morfolojik işaretlemenin, bir okuyucuolarak-çevirmenin edimsel olarak yoğunlaştırılmış olarak yorumladığı Türkçe orijinaldeki bağlamları belirlemeye nasıl yardımcı olduğunu araştırıyor. İlk bir yaklaşımda, iki işaretleyici arasındaki örtüşmenin beklenenden daha küçük olduğu nicel olarak tespit edilmiştir: wh-ż-yapılarının çoğu Türkçedeki yalın wh’nin çevirisidir ve aynı zamanda Türkçedeki wh… ki yapılarının çoğu Lehçeye yalın wh olarak çevrilir. Yine de, bağlama daha yakından bakıldığında, tüm bulgularda belirli bir edimsözsel yoğunlaştırma niteliğinin verildiği ortaya çıkıyor; pek çok durumda, yoğunlaşma sorunun reddedilmesini de beraberinde getirir. Yapısal olarak, yaklaşım, wh-nin cümlenin önüne hareketi, değiştiriciler ve ayrıca sözcüksel araçlar ve bağlamsal ipuçları dahil olmak üzere her iki dilde de wh-yoğunlaştırmanın alternatif stratejilerine daha yakından bakmamıza yardımcı oldu. Alternatif stratejiler, özellikle de Türkçe’de wh-hareketi, genellikle karmaşık tartışmaların konusu olduğundan, paralel derlem yöntemi, daha yakından bakmayı hak eden yapıların belirlenmesinde yardımcı olur.
Wh-intensification at the Morphology-pragmatics Interface: An Indirect Look at Turkish through Translations into Polish
Annette HerkenrathBased on a parallel corpus of contemporary novel beginnings, this study looks at two illocutionarily intensified wh-expressions, of syntactic interest in Turkish while morphological in Polish – discourse-pragmatic in both: wh… ki and wh-ż. With an eye on morpho-pragmatic interface discussions, the study explores how morphological marking in Polish helps to identify contexts in the Turkish original that a translator-as-reader interprets as illocutionarily intensified. In a first take, it is quantitatively established that the overlap between the two markers is smaller than expected: most wh-ż-constructions are translations of bare wh in Turkish and at the same time, most wh… ki-constructions in the Turkish originals are translated into Polish as bare wh. Still, a closer look at context reveals that a certain quality of illocutionary intensification is given to all the findings; in many cases, intensification also brings about a dismissal of the question. Structurally, the approach has helped with a closer look at alternative strategies of wh-intensification in both languages, including whfronting and modifiers as well as lexical means and contextual cues. Since the alternative strategies, in particular wh-movement in Turkish, have often been a topic of complex discussions, the parallel-corpus method proves helpful in identifying constructions deserving of a closer look.