SERUM ÜRİK ASİT DÜZEYİNİN KARARLI KORONER ARTER HASTALIĞININ CİDDİYETİ İLE İLİŞKİSİ
Amaç: İleri yaş, diyabet, hipertansiyon, insulin direnci, hipertrigliseridemi ve metobolik sendrom gibi kardiyovasküler hastalık risk faktörlerinin yüksek serum ürik asit düzeyleri ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Çalışmamızın amacı bilinen kararlı iskemik kalp hastalığı nedeniyle koroner anjiyografi yapılan hastalarda serum ürik asit düzeyleri ile koroner arter hastalığının yaygınlığını karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Kararlı anginası bulunan ve objektif iskemisi gösterilerek koroner anjiyografisi yapılan 76 hasta yazılı ve sözlü onamları alınarak çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalardan rutin biyokimyasal tetkik için anjiyografi öncesi kan alındı. Bağımsız gözlemciler tarafından Gensini skorları hesaplandı. Verilerin istatistiksel analizinde IBM SPSS istatistik versiyon 21 paket programı kullanıldı. Tüm testlerde istatistiksel önem düzeyi 0,05 olarak alındı.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 62,2±8,93, erkek cinsiyet oranı %86 idi. Serum ürik asit düzeyi ortalaması 6,58±1,76 mg/dl, Gensini skoru ortalaması ise 73,8±28,7 idi. Serum nötrofil, lenfosit, hs-CRP ve ürik asit düzeyleri gibi inflamatuvar parametreler ile Gensini skorunun korelasyonuna bakıldığında ise sadece serum ürik asit düzeyi Gensini skoru ile istatistiksel anlamlı korelasyon göstermekteydi (r:0,44, p<0,001).
Sonuç: Serum ürik asit seviyeleri kararlı iskemik kalp hastalığının yaygınlığını ve ciddiyetini göstermede başarılı bir belirteç olabilir.
Gereç ve Yöntem: Kararlı anginası bulunan ve objektif iskemisi gösterilerek koroner anjiyografisi yapılan 76 hasta yazılı ve sözlü onamları alınarak çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalardan rutin biyokimyasal tetkik için anjiyografi öncesi kan alındı. Bağımsız gözlemciler tarafından Gensini skorları hesaplandı. Verilerin istatistiksel analizinde IBM SPSS istatistik versiyon 21 paket programı kullanıldı. Tüm testlerde istatistiksel önem düzeyi 0,05 olarak alındı.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 62,2±8,93, erkek cinsiyet oranı %86 idi. Serum ürik asit düzeyi ortalaması 6,58±1,76 mg/dl, Gensini skoru ortalaması ise 73,8±28,7 idi. Serum nötrofil, lenfosit, hs-CRP ve ürik asit düzeyleri gibi inflamatuvar parametreler ile Gensini skorunun korelasyonuna bakıldığında ise sadece serum ürik asit düzeyi Gensini skoru ile istatistiksel anlamlı korelasyon göstermekteydi (r:0,44, p<0,001).
Sonuç: Serum ürik asit seviyeleri kararlı iskemik kalp hastalığının yaygınlığını ve ciddiyetini göstermede başarılı bir belirteç olabilir.
THE RELATIONSHIP BETWEEN SERUM URIC ACID LEVEL AND SEVERITY OF STABLE CORONARY ARTERY DISEASE
Objective: Cardiovascular disease risk factors are known to be associated with elevated serum uric acid levels. The aim of our study was to evaluate the relationship between the severity of coronary artery disease and serum uric acid levels in patients undergoing coronary angiography for known stable ischemic heart disease.
Material and Method: A total of 76 patients who had stable angina and underwent coronary angiography with objective ischemia were consecutively included in the study. Blood samples were collected from all patients prior to angiography for routine biochemical analysis. Gensini scores were calculated by independent observers. In the statistical analysis of the data, IBM SPSS statistical version 21 package program was used. Statistical significance level was taken as 0.05 in all tests.
Results: The mean age of the patients was 62.2±8.93 years and the male gender was 86% of the study group. The mean serum uric acid level was 6.58±1.76 mg/dl, the mean Gensini score was 73.8±28.7. When the correlation of inflammatory parameters such as serum neutrophil, lymphocyte, hs-CRP and uric acid levels with Gensini score was examined, only serum uric acid level was statistically correlated with Gensini score (r:0.44, p<0.001).
Conclusion: Serum uric acid levels may be a successful predictor of the widespread and severity of stable ischemic heart disease.
Material and Method: A total of 76 patients who had stable angina and underwent coronary angiography with objective ischemia were consecutively included in the study. Blood samples were collected from all patients prior to angiography for routine biochemical analysis. Gensini scores were calculated by independent observers. In the statistical analysis of the data, IBM SPSS statistical version 21 package program was used. Statistical significance level was taken as 0.05 in all tests.
Results: The mean age of the patients was 62.2±8.93 years and the male gender was 86% of the study group. The mean serum uric acid level was 6.58±1.76 mg/dl, the mean Gensini score was 73.8±28.7. When the correlation of inflammatory parameters such as serum neutrophil, lymphocyte, hs-CRP and uric acid levels with Gensini score was examined, only serum uric acid level was statistically correlated with Gensini score (r:0.44, p<0.001).
Conclusion: Serum uric acid levels may be a successful predictor of the widespread and severity of stable ischemic heart disease.