Tarihte devletler ve topluluklar ritüelleri kendi siyasî, sosyal ve ekonomik özelliklerine göre dizayn etmişlerdir. Osmanlı sultanı II. Mustafa döneminde (1695-1703), hazinede bulunan bir kılıcın, araştırmalar sonucunda Hz. Dâvud’a ait olduğu belirlenmiştir. Bu keşif sarayda büyük bir heyecan uyandırmış, II. Mustafa, kılıcın savaş sırasında serdâr-ı ekreme verilerek cepheye götürülmesini istemiştir. Bu uygulama Sultan II. Mustafa’dan sonra da devam etmiştir. Çalışmada, Hz. Dâvud’un kılıcının Osmanlı sultanları için ifade ettiği anlam ve kılıcın, Osmanlı Devleti’ndeki saltanat ve hükümranlık düşüncesindeki yeri araştırılmıştır. Bu bağlamda makale, Osmanlı sultanlarının Hz. Dâvud’un kılıcı gibi kutsal objeler üzerinden siyasî ve manevi otoritelerini nasıl pekiştirdiklerini analiz ederek Osmanlı sultanlarının hakimiyet anlayışlarına dair literatüre katkı sağlayacaktır. Makalede, Osmanlı arşiv belgeleri, kronikler ve araştırma eserlerinden yararlanılmıştır. Makale, Osmanlı kaynakları ve Kur’an-ı Kerim’deki ayetler ile sınırlıdır. Çalışmada, Osmanlı arşiv belgelerinin hepsine bakılamaması da diğer bir sınır olarak karşımıza çıkar.
States and communities have designed rituals in accordance with their characteristics. During the reign of Sultan Mustafa II, a sword in the treasury was found to belong to Prophet David. This discovery caused great excitement and the sultan ordered the sword to be taken into battle by the commander. The practice of associating sovereignty with sacred relics like the Sword of David endured beyond Sultan Mustafa II’s reign. This study explores how Ottoman sultans instrumentalized the sword’s symbolism to articulate their claims to universal Islamic authority. The article contributes to the literature on the Ottoman sultans’ understanding of sovereignty by analyzing how they reinforced their political and spiritual authority through sacred objects such as this sword. The research is based on Ottoman archival documents, chronicles, and scholarly works. The article is limited to Ottoman sources and references to verses from the Qur’an.