Audiovisual Narratives, Video Activism and Social Representations: Analyzing Rights-Based Digital Filmmaking in Türkiye
The construction of social reality is closely related to ideological structures and cultural representations, which determine how individuals see the world. Ideology works through discourse, media, and symbolic systems, serving to legitimize established narratives or provide opportunities for counter-discourses. Audiovisual narratives are a crucial part of media culture and representation, as they both embed and circulate representations that enter public consciousness. Regardless of the particular form this representation takes –whether it be cinema production, documentary filmmaking, or digitally based storytelling, such narratives are central in mediating social experience. They may help in preserving the existing power distribution but may also be used to limit and challenge power, as well as to focus on producing and reproducing the knowledge of marginalized voices. Therefore, video activism is a powerful method of social issue advocacy that employs audio visual means of storytelling for documenting injustices, raising awareness, and producing change. Since video activism is less susceptible to commercial and political manipulation than traditional mass media, it gives an opportunity to offer more independent and collective narratives, democratizing the production and circulation of social issues. The potential of such initiatives is recognized by the European Union’s Sivil Düşün program, which has for many years supported rights-based action in Türkiye, providing resources and expertise to people and collectives striving for justice and equality. Since March 2020, Sivil Düşün-funded CAM broadcasting platform archived 143 films, which implemented 22 human rights subject areas, and provided the communities with more engaging means for interacting with social issues. This study seeks to explore these phenomena by means of thematic content analysis of a CAM film sample to assess the film production around the rights in Türkiye. By mapping these trends, the study provides a framework for social-purpose filmmaking, assessing its potential to contribute to media activism, historical documentation, and public discourse on human rights.
Toplumsal gerçekliğin inşası, bireylerin dünyayı algılama biçimlerini şekillendiren ideolojik yapılar ve kültürel temsiller ile yakından ilişkilidir. İdeoloji, söylem, medya ve sembolik sistemler aracılığıyla işleyerek egemen anlatıları pekiştirmekte veya alternatif bakış açılarına alan açmaktadır. Medya kültürünün temel unsurlarından biri olan görsel-işitsel anlatılar, toplumsal bilinç üzerinde belirleyici bir rol oynar; bu anlatılar, sinema, belgesel film yapımı ve dijital hikâye anlatıcılığı yoluyla bireylerin deneyimlerini şekillendirir. Bu süreç, mevcut güç yapılarını sürdürebileceği gibi, marjinalleştirilen sesleri görünür kılarak mevcut ideolojik çerçevelere meydan okuyabilir. Bu bağlamda, video aktivizm, adaletsizlikleri belgelemek, toplumsal farkındalığı artırmak ve olumlu değişimi teşvik etmek amacıyla görsel-işitsel hikâye anlatıcılığını kullanan stratejik bir savunuculuk aracı olarak öne çıkmaktadır. Siyasi ve ticari çıkarlarla şekillenen geleneksel kitle iletişim araçlarının aksine, video aktivizm daha bağımsız ve taban örgütlenmesine dayalı anlatılar üreterek toplumsal meselelerin üretim ve yayılma süreçlerini demokratikleştirmektedir. Bu tür girişimlerin gücünü kabul eden Sivil Düşün, Avrupa Birliği tarafından desteklenen bir program olarak uzun yıllardır Türkiye’de adalet ve eşitlik savunusunu amaçlayan birey ve kuruluşlara kaynak ve uzmanlık desteği sunmaktadır. Mart 2020’den itibaren Sivil Düşün’ün dijital yayın platformu CAM, bu destekle üretilen 143 hak temelli filme ev sahipliği yaparak 22 farklı insan hakları alanını görünür kılmakta ve toplumsal meseleler üzerine kamusal katılımı derinleştirmektedir. Bu çalışma, Türkiye’de video aktivizmin rolünü CAM platformundaki film örnekleri üzerinden tematik içerik analizi yöntemleriyle incelemektedir. Araştırma, karakter temsilleri, tematik dağılım ve coğrafi kapsam gibi unsurlara odaklanarak hangi hak alanlarının ön plana çıktığını ve hangi alanlarda temsil boşluklarının bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bu eğilimleri haritalandırarak çalışma, toplumsal amaçlı film yapımı için bir çerçeve sunmakta ve video aktivizmin medya savunuculuğu, tarihsel belgeleme ve insan hakları odaklı kamusal söyleme katkı potansiyelini değerlendirmektedir.