İnsanlığın, toplumların, ülkelerin ve bireysel olarak kişilerin ilerleyebilmesinin en önemli şartının bağımsızlık ve özgürlük olduğu düşüncesi dünyanın her yerinde bir değer olarak kabul edilmektedir. Cumhuriyet ile yönetilmenin, özgürlüğün bir tür ifadesi olarak kabul gördüğü ülkelerde gerçekleşen atılımlar ise insanlık için önemli başarılara imza atılmasında sağlam bir zemin hazırlamıştır. Bu anlayışla ve bağımsızlık düşüncesi ile inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti, istiklal mücadelemizi zafere ulaştıran birlik ve beraberlik ruhunun büyük eseridir. Cumhuriyet’in anlamını idrak etmek ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken verdiği çabayı anlamak, ülkemizin geleceği açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Onuncu Yıl Nutku’nda ifade edildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürüdür. Ulusal kültürün çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarılması da aynı nutuktaki hedefler arasındadır. Pozitif bilimler ve güzel sanatlar da bu hedefe giden yolda kullanılacak önemli araçlar şeklinde belirtilmiş, milletimizin yüksek karakteri, yorulmaz çalışkanlığı, bilime olan bağlılığı ve güzel sanatlar sevgisini ve milli birlik duygusunu daha geliştirmek için bu araçların kullanılması gerektiğinin altı çizilmiştir. İşte Cumhuriyet, geçen yüzyılda olduğu gibi gelecek yüzyılda da bu ilkeler doğrultusunda milli birlik ve beraberlik duygusu içinde, yerli ve milli unsurların kullanıldığı, kendine yeten ve hatta birçok alanda öncü çalışmalar yapacak kimliğini daha da belirgin şekilde gösterecektir. Bu çalışmalar için kullanılacak her tür bilgi ve bilgi kaynağı ise kütüphaneler ve arşivler tarafından korunmakta, düzenlenmekte, ülkemizin ve dünyanın hizmetine sunulmaktadır. Yukarıda belirtilen hedefleri gerçekleştirmek için bilgi ve bilimden başka yol yoktur. Ülkemizde son yıllarda özellikle teknoloji alanında yaşanan sevindirici gelişmeler de birikimli olarak ilerleyen bilginin eseridir. Ulusal çapta bilgiyi bir güç olarak kullanamayan toplumlar, uluslararası arenadaki yarışlarda geri kalmakta, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkamamaktadır. 29 Ekim 2023 tarihinde 100. yıldönümünü kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nde geçen yüz yıl içinde birçok alanda olduğu gibi Kütüphanecilik ve Arşivcilik alanında da önemli gelişmeler yaşanmıştır. Eğitimin kurslardan üniversitelerin çatısı altına geçmesi, kurulan ilk bölümden bugün ulaşılan 14 bölüme dek geçen süre bu alanında verilen çabanın da ne kadar büyük olduğunu gözler önüne sermektedir. 2002 yılından itibaren Kütüphanecilik ve Arşivcilik bölümlerinin birleşmesiyle Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü adını alarak Türkiye Cumhuriyeti içinde hizmet veren binlerce kütüphane ve arşiv için uzman personel yetiştiren eğitim kurumlarımız önemli çalışmalar ortaya koymuşlardır. |