Artan dünya nüfusuyla beraber insanların sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanmasında elzem olan güvenilir gıda ürünlerine sorunsuz şekilde ulaşabilmesi her geçen gün zorlaşmaktadır. Küresel iklim değişikliği, aşırı hava değişimleri ve doğa olaylarına bağlı olarak yaşanan afetlerin sayısındaki artışla beraber verimli gıda kaynakları ne yazık ki giderek zarar görmekte ve azalmaktadır. Bu kapsamda gıda kaynaklarının etkin kullanımı, israf edilmemesi ve sürdürülebilirliği konuları giderek ön plana çıkmaktadır. Doğal balıkçılık ve akuakültür kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik artan bir ilgi bulunsa da henüz küresel düzeyde hedeflenen başarıya ulaşılamamıştır. Biyoçeşitlilik açısından aslında zengin ve besleyicilik değeri oldukça yüksek olan akuatik ürünler temiz su kaynaklarına sahip ülkeler açısından güvenilir gıda ürünleri sunmakta ve sürdürülebilir gıda güvencesinin sağlanmasında önemli bir kaynak olmaktadır. Ancak birçok kişinin hem geçim kaynağını sağlamış hem de besin ihtiyacını karşılamış olan su kaynakları adeta doğanın sınırsız bir armağanı olarak görülerek aşırı avlanmayla birçok zaman sömürülmüş, yoğun şekilde kirletilmiş ve uygun şekilde yönetilememiştir. Bu bağlamda doğal su kaynaklarından elde edilen akuatik gıda ürünlerinin çeşidinin ve güvenilirliğinin azalması sebebiyle gıda ürününe dönüşen akuatik kaynakların miktarının arttırılmasına ve mevcut kaynakların verimli kullanılmasına katkı sağlayacak sürdürülebilir teknolojiler önem kazanmaktadır Balıklar, kabuklular ve yumuşakçaların yanı sıra algler ve diğer birçok su bitkisinin de sürdürülebilir akuakültür ortamlarında yetiştirilebilme potansiyeli bulunmaktadır. Mevcut akuakültür ortamlarında henüz yaygın olarak yetiştirilemeyen türlerin sürdürülebilir akuakültür sistemlerinde yetiştirilmesinin hem istihdam yaratarak hem de üretim miktarını ve çeşitliliğini artırarak insanların yeterli ve besleyici gıda ürünlerine ulaşmasına oldukça katkı sunacağı düşünülmektedir. Akuatik kaynakların avlanması veya yetiştiriciliği aşamasında verimli kullanılmasını sağlayan sürdürülebilir teknolojilerden ürünlerin gıda güvenliğinin sağlanmasında da yararlanılmalıdır. Zira akuatik kaynaklı gıda ürünleri temiz olmayan su kaynaklarından elde edildiğinde mikrobiyal, kimyasal ve biyolojik açıdan birçok toksik unsur içerebilmektedir. Son yıllarda, özellikle su kaynaklarındaki çevresel kirlilik sebebiyle akuatik kaynaklı gıdalar için ciddi bir tehdit haline gelmiş mikroplastiklerin/nanoplastiklerin insan dokusu ve kanındaki birikimiyle ilgili yürütülen araştırmaların sayısının arttığı görülmektedir. Bu sebeple, aslında insanların sağlıklı ve yeterli miktarda gıdaya ulaşılabilmesi için eşsiz bir kaynak olan akuatik ürünlerin, tüketicilere güvenli şekilde ulaşması amacıyla, uygun şekilde işlenip paketlenmesini sağlayacak sürdürülebilir muhafaza yöntemlerinden de faydalanılmalıdır. Bu kavramlar kapsamında hazırladığımız ve sizlerle paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyduğumuz kitabımız Cumhuriyetimizin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesinin Su Bilimleri Fakültesi tarafından Cumhuriyetimizin 100. Yılına Armağan olarak hazırlanmış ve 2023 yılı başında gerçekleşen 6 Şubat Depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın aziz anısına rahmet ve saygıyla atfedilmiştir. |