The 2nd International Prof. Dr. Fuat Sezgin Symposium on History of Science in Islam Proceedings Book
A Comparison and Methodological Investigation of al-Fatḥiyya and Khulāṣat al-hay’a
Fatma Zehra Pattabanoğlu, Tuba UymazAt the beginning of the history of astronomy, scientific theories to describe and construct the motions of planets and stars have gone through three stages: mathematical, physical, and a combination of mathematical and physical. Classical Islamic astronomy scholars generally adopted the theory of celestial mechanics, the third stage in which they wanted to combine Ptolemy’s kinematic approach with Aristotle’s dynamic approach. The developments in the science of astronomy after the 13th century, which is called the “renewal period” of Islamic thought, continued in the Ottoman Empire. The theory of the universe exhibited by ʿAlī Qūshjī (d. 1474) in his worksshould be included in thisthird group. The first Ottoman Turkish translation of Fathiyya (which is Khulāsat al-Hay’a) was made by Saydī ʿAlī Ra’īs (d. 1562) in 1549. Saydī ʿAlī Ra’īs translated his work Risāla dar Hayʾa (al-Fatḥiyya in Arabic), which is a product of the hay’a tradition of ʿAlī Qūshjī, into Turkish under the name Khulāsat al-Hay’a, making several additions. This work is the most comprehensive of all non-observational astronomy texts. Although ʿAlī Qūshjī included a little information about natural philosophy at the entrance of Risāla dar Hayʾa, he removed this part in Fatḥiyya. Saydī ʿAlī Ra’īs, on the other hand, translated this section on natural philosophy in the Introduction. He is aware of his astronomy accumulation dating back to the period of Saydī ʿAlī Ra’īs, who clarified his comments by referring to important astronomy scholars such as Nasīr al-Dīn at-Tūsī, Qutb al-Dīn al-Shirāzī, and Ibn al-Shātir. However, his contribution to the work consists of cosmography knowledge based on geography rather than astronomical problems. In this paper, the methodological approaches of both thinkers will be discussed by comparing Fatḥiyya and Khulāsat al-Hay’a, and the development of Islamic Astronomy will be evaluated within the framework of the contributions of the works to the field.
el-Fethiyye ve Hülâsatü’l-Hey’e’nin Karşılaştırılması ve Metodolojik Bakımdan İncelenmesi
Fatma Zehra Pattabanoğlu, Tuba UymazAstronomi tarihinin başlangıcında gezegenlerin ve yıldızların hareketlerini betimlemeye ve kurgulamaya yönelik bilimsel kuramlar; matematiksel, fiziksel, hem matematiksel hem de fiziksel olmak üzere üç aşamadan geçmiştir. Klasik dönem İslam astronomi bilginleri genelde Ptolemaios’un kinematik yaklaşımı ile Aristoteles’in dinamik yaklaşımını birleştirmek istedikleri üçüncü aşama olan gök mekaniği kuramını benimsemişlerdir. İslam düşüncesinin “yenilenme dönemi” olarak adlandırılan 13. yüzyıl sonrası astronomi bilimindeki gelişmeler Osmanlı’da da devam etmiştir. Ali Kuşçu’nun (ö. 1474) eserlerinde sergilemiş olduğu evren kuramı da bu üçüncü gruba dâhil edilir. Ali Kuşçu’nun hey’e geleneğinin bir ürünü olan Risâle der Heyʾe (Arapçası el-Fethiyye) adlı eserini Seydî Ali Reis (ö. 1562) Hülâsatü’l-Hey’e adıyla Türkçeye çevirmiş ve ilaveler yapmıştır. Bu eser gözlemlere dayanmayan astronomi metinleri arasında en kapsamlısıdır. Ali Kuşçu Risâle der Hey’e’nin girişinde doğa felsefesine dair az da olsa bilgiye yer vermiş olsa da Fethiyye’de bu kısmı kaldırmıştır. Seydî Ali Reis ise ‘‘Giriş’’te bulunan doğa felsefesine dair olan bu kısmın çevirisini yapmıştır. Eserinde Nasîrüddin et-Tûsî, Kutbüddin eş-Şîrâzî ve İbnü’ş-Şâtır gibi önemli astronomi bilginlerine atıf yaparak yorumlarına açıklık getiren Seydî Ali Reis dönemine kadar gelen astronomi birikiminin farkındadır. Ancak onun esere katkısı astronomik problemlerden daha ziyade coğrafya alanına dayanan kozmografya bilgilerinden oluşmaktadır. Bu bildiride Fethiyye ile Hülâsatü’l-hey’e karşılaştırılarak, iki düşünürün de metodolojik yaklaşımları ele alınacak ve eserlerin alana getirmiş olduğu katkılar çerçevesinde İslam astronomisinin gelişimi değerlendirilecektir.