Tradition of Knowledge in the Mamluk Period – II
The Misery of Independent Reason: The Mamluk Philosophical Theologian ʿumar Al-iṣfahānī’s Conception of Truth, and Criticisms of Philosophical Thinking and Thoughts
Tuna TunagözThis study focuses on the philosophical criticism of the Baḥrī Mamlūk philosophical theologian ʿUmar al Iṣfahānī. The biography of the author, about whom there is not enough information, can be summarized as follows: His full name is Muḥyī al-Dīn ʿUmar ibn Khidr ibn ʿUmar al-Iṣfahānī. He settled in Cairo and died there in 722/1322. He was a linguist, Shāfiʿite jurist, Ashʿarite theologian and Sufi. He corresponded with Ibn Taymiyya (d. 728/1328), another philosophical critic of his time. Four of Iṣfahānī’s extant works are critical treatises on religions and philosophical ideas: al-Qawāʿid al-Badriyya, Masālik al-naẓar, Daqāʾiq al-naẓar, and Ḥujjat al-muhtadī. These works conclude that Islam is true and other religions and philosophies are false based on eight criteria developed by the author. In another work, only philosophers are criticized: Taʿjīz al-mustaʿjiz. In this work, the misguidance of philosophy is judged through Avicenna’s philosophy. According to the author, the biggest mistake of philosophers is their preference for an independent reason instead of a reason dependent on the dogmas, and as a result, they go astray and move away from the truth. The common conclusion of al-Iṣfahānī’s works is that Islam represents the truth, and that other religions and philosophies correspond to a mass of fallacies at different levels. The details in the works show that the Islam he meant was the Ashʿarite doctrine.
Bağımsız Aklın Sefaleti: Memlük Felsefi Kelamcısı Ömer El-isfahânî’nin Hakikat Tasavvuru, Felsefi Düşünüş Ve Düşüncelere Yönelik Eleştirileri
Tuna TunagözBu çalışmada Bahrî Memlük dönemi felsefi kelamcısı Ömer el-İsfahânî’nin felsefe eleştirisi konu edilmiştir. Hakkında yeterli bilgi bulunmayan müellifin biyografisi şu şekilde özetlemek mümkündür: Tam adı Muhyiddin Ömer b. Hızır b. Ömer el-İsfahânî’dir. Kahire’ye yerleşmiş ve 722/1322 yılında orada vefat etmiştir. Dil âlimi, Şâfiî usulcüsü, Eşʿarî kelamcısı ve sûfîdir. Döneminin bir diğer felsefe eleştirmeni İbn Teymiyye (ö. 728/1328) ile mektuplaşmıştır. İsfahânî’nin elimizdeki eserlerinden dördü dinler ve düşünceler üzerine eleştirel incelemelerdir: el-Kavâidü’l-Bedriyye, Mesâlikü’n-nazar, Dekâikü’n-nazar, Hüccetü’l-mühtedî. Bu eserler müellifin geliştirdiği sekiz ölçüt üzerinden İslam’ın hak, diğer dinlerin ve felsefelerin batıl olduğu sonucuna ulaşmaktadır. Bir diğer eserde ise yalnızca filozoflar tenkit edilmiştir: Ta‘cîzü’l-müsta‘ciz. Bu eserde, İbn Sînâ felsefesi üzerinden felsefenin dalaletine hükmedilmiştir. Müellife göre, filozofların en büyük hatası naslara bağımlı bir akıl yerine bağımsız aklı tercih etmeleri ve sonuçta yoldan çıkıp hakikatten uzaklaşmalarıdır. Düşünürün çalışmalarından çıkan ortak sonuç hakikatin İslam tarafından temsil edildiği, diğer dinlerin ve felsefelerin farklı düzeylerde yanılgılar yığınına karşılık geldiğidir. Eserlerdeki ayrıntılar, kastettiği İslam’ın Eşʿarî doktrin olduğunu göstermektedir.