Symposium on Orphans and Abandoned Children Proceedings
Understanding the Relationship between Religion, Gratitude, Spirituality and Happiness through Children’s Homes
Gülüşan GöcenToday, people often strive to fulfil both their material and spiritual needs through the concepts of abundance and possession. Consumerism plays a prominent role in our society and culture, leading us to compare our material possessions and happiness with our spiritual maturity and self-awareness. However, it has long been believed that true happiness and peace can be achieved by maintaining a balance between the material and spiritual aspects of the human being. As humans, made up of both a physical body and material needs, as well as a soul and meaning, this balance can only be achieved by incorporating values into our lives. Gratitude, as a value, is considered one of the most virtuous qualities and is a foundational aspect of all other values. Gratitude fosters the continuation of goodness, as well as a sense of loyalty towards those who have been beneficial to us. It has been demonstrated to positively affect both physical and psychological health, serving as an “optimising” element that can mitigate various challenges in life. The concept of gratitude is a prominent topic in both religious and spiritual studies as well as in the field of psychology and is frequently examined in both practical and theoretical research.
Çocuk Evleri Üzerinden Din, Şükür, Maneviyat ve Mutluluk İlişkisini Anlamak
Gülüşan GöcenBolluk bilinci ya da sahip olma yönelimi, günümüz insanının maddi ve manevi doyumunu karşılama yönelimi için sıklıkla kullanılan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüketim toplumu ve kültürünün içinde olmamız nedeniyle; maddi imkânların genişliği ile mutluluğun, manevi olgunluğun derinliği ile benlik bilincinin karşılaştırıldığı pek çok yaşantıyla daha çok karşılaşır hale geldiğimiz herkesçe malumdur. Fakat kadim bir bilgidir ki bir denge ve uyum gerektiren mutluluk ve huzur, insanın hem maddi hem de manevi yönünü bir arada ahenkli tutabilmesiyle yakalanabilmektedir. Bir bedenle maddi ve bir ruh ile manadan oluşan insan için, yaşarken bunu başarabilmek ancak değerler sayesinde olabilmektedir. Şükür de bir değer olarak erdemlerin en tatlısı, tüm değerlerin harcı, hareket ettiricisi ve bir iyilik sevgisi/paylaşımı olarak iyiliğe ve iyilik sahibine duyulan gönül borçluluğu/vefa ile iyiliğin daimileşmesini sağlayan ve aynı zamanda hayatın birçok problemine karşı fiziki ve psikolojik sağlığı destekleyen/geliştiren bir “iyi”leştirici olarak din/maneviyat ve psikoloji sahalarında pratik ve teorik pek çok çalışmayla karşımıza çıkmaktadır.