ARE WE SOCIAL SCIENTISTS OR DOXALOGISTS? CRITICISM ON SOME SOCIOLOGICAL PRACTICES IN TURKEY
Ali EsginIn this article, I focus on the criticism of some sociological practices in Turkey which I have called as doxalogical practices and doxalogy. I use the conceptualizations of doxalogical practices and doxalogy as part of the meaning attributed by Bourdieu to doxa and with a reference to his sociology. In this context, my criticism boundaries consist of practices always ignoring the reflexivity and accordingly looking at a science definition in commonsense knowledge (namely from doxa or opinions world), building social practices by this definition, building through shallow predispositions and avoiding all interventions. In my examination based on data obtained from the field, I claim that sociology is not a social engineering and the logic behind doxalogical practices and doxalogy creates huge problems for sociology in Turkey by equalizing the sociology to social engineering. Additionally, I argue that these practices including great epistemological and ontological weaknesses should be disclosed in order that sociology can attain a strong science identity
SOSYAL BİLİMCİ Mİ, YOKSA DOKSALOG TEKNİSYENLER MİYİZ? TÜRKİYE’DEKİ BAZI SOSYOLOJİ PRATİKLERİ ÜZERİNE ELEŞTİRİLER
Ali EsginBu makalede doksalojik pratikler ve doksalog teknisyenlik diye adlandırdığım Türkiye’deki bazı sosyoloji pratiklerinin eleştirisine odaklanıyorum. Doksalojik pratikler ve doksalog teknisyenlik kavramlaştırmalarını, Bourdieu’nün “doxa”ya yüklediği anlam çerçevesinde ve onun sosyolojisine atıfla kullanıyorum. Bu kapsamda eleştiri sınırlarımı, düşünümselliği sürekli göz ardı eden, dolayısıyla ortakduyusal karakterde (yani “doxa”dan ya da kanaatler dünyasından) bir bilim tanımından yola çıkan, sosyoloji pratiklerini bu tanımı inşa eden sığ yatkınlıklar aracılığıyla kurgulayan ve her türden müdahaleye kapalı olan pratikler oluşturuyor. Alandan elde edilmiş verilere dayanan incelememde, sosyolojinin sosyal mühendislik olmadığını, doksalojik pratikler ve doksalog teknisyenlik mantığının sosyolojiyi sosyal mühendislikle eşitleyerek Türkiye’deki sosyoloji için önemli sorunlar yarattığını iddia ediyorum. Ayrıca sosyolojinin güçlü bir bilim kimliğine kavuşabilmesi için, epistemolojik ve ontolojik anlamda önemli zafiyetler içeren bu pratiklerin ifşa edilmesi gerektiğini savunuyorum