A BRIEF HISTORY OF THE İSTANBUL UNIVERSITY İSTANBUL FACULTY OF MEDICINE
Fatma Arın NamalIstanbul University Istanbul Faculty of Medicine was the only medical faculty in Türkiye until the Ankara University, Faculty of Medicine was established in 1945 under Law No. 4761. Therefore, the history of medical education in Turkiye was part of the Istanbul Medical Faculty until the establishment of this second medical school. After the conquest of Istanbul, medical education was established at the Fatih Darüşşifa in Istanbul and continued to develop, being provided in institutions that opened and closed over time. This institution has undergone reforms since the establishment of Tıphane-i Âmire in 1827, which finally led to the institutionalisation of the Istanbul Faculty of Medicine. Physicians from Austria and Germany made significant contributions to the modernisation of education at this medical school during the Ottoman and Republican periods. The Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine has supported the development of new medical faculties established in Türkiye by providing the new institutions with faculty members. Based on 2023 data, among the 128 medical faculties established in Türkiye, either by the state or private enterprise, the Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine has a prestigious place in Türkiye, as it was the first medical school and has always been an innovative and guiding medical institution. The school has graduates who have made significant contributions to medicine. Examples include Hulusi Behçet (1889- 1948), the discoverer of Behçet’s Disease, who graduated from the Istanbul School of Medicine in 1910, and Aziz Sancar (1946-), who graduated from the Istanbul School of Medicine in 1969 and shared the Nobel Prize in chemistry in 2015.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ’NİN KISA TARİHÇESİ
Fatma Arın Namalİstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, 1945 yılında çıkarılan 4761 sayılı kanunla Ankara Tıp Fakültesi kurulana dek ülkemizin tek tıp fakültesiydi. Bu nedenle Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi kuruluncaya kadar ülkemizdeki tıp eğitiminin tarihi, İstanbul Tıp Fakültesi’ne ait bir tarihçedir. Istanbul’un fethi ardından Istanbul’da Fatih Darüşşifası’nda başlatılmış tıp eğitimi, birbiri ardına açılıp kapanan kurumlarda verilmiş olsa da sürekli bir gelişim çizgisi izlemiş, 1827’de kurulan Tıphane-i Amire’den itibaren ise aynı kurumun zaman zaman reformlar geçirmesi ile İstanbul Tıp Fakültesi oluşa varılmıştır. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Avusturyalı ve Alman hekimlerin bu tıp okulundaki eğitimin modernleşmesine önemli katkıları olmuştur. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, ülkede kurulan yeni tıp fakültelerine öğretim üyesi vererek, onların gelişimlerini de desteklemiştir. 2023 itibariyle ülkemizde devlet bünyesinde ya da özel teşebbüsle kurulmuş 128 tıp fakültesi içinde İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, ülkenin ilk olmakla en eski geçmişe sahip, fakat daima yenilikçi ve rehber tıp kurumu olma özelliğiyle, çok prestijli bir yere sahiptir. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin tıbba önemli katkılar yapan mezunları vardır. Onlara İstanbul Tıp Fakültesi’nin 1910 yılı mezunu Behcet Diseaes’in kaşifi Hulusi Behçet (1889-1948) ve 2015 yılında Nobel Ödülü’nü kimya dalında paylaşan İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1969 yılında mezun olmuştur Aziz Sancar (1946-) örnek gösterilebilir.