Aleksandr I and the First Phase of the Rebellion of 1821
Oleg Ayrapetov, Mustafa TanrıverdiBefore acceding to the throne Emperor Alexander I was far from the desire to lead any war having declared the priority of the reforms. In fact, the country was drifted into a number of glorious and rather ruinous wars. The news about the Greek revolt caught Alexander I in Laibach unawares. The news came the very day when the Austrian troops dispersed Carbonarists in Naples. The participants of the Сongress particularly Metternich started to suspect Russia of the organizing the munity of Ipsilanti. Matternich had a fear that at the time when Austria found itself enmeshed in Italy it could not prevent the Russian Emperor’s plans from solving the Oriental Question in its favour. In fact, there were no such plans at all. Alexander I agreed to give the instruction to the Russian Ambassador in Turkey to issue a joint statement with Austria. The indicator of the sincerity of the attitude taken up by Russia was the lack of forces of any great numbers at the Russian-Turkish boundary. The article is concerned with the evolution of the Greek Revolt and the policy of Alexander I on this revolt. The work is based on the Russian sources.
BIRINCI ALEKSANDR VE 1821 RUM AYAKLANMASI’NIN BIRINCI AŞAMASI
Oleg Ayrapetov, Mustafa TanrıverdiBirinci Aleksandr tahta çıktığında, reformlara öncelik vereceğini ilan etti ve bu bağlamda bir savaş başlatmak niyetinde değildi. Çünkü ülke, pek çok büyük ve oldukça yıkıcı savaşlar geçirmişti. I. Aleksandr, Rum Ayaklanmasının başladığı haberini aldığında Laybah’daydı. Bu haber, Avusturya askerinin Napoli’de, Karbonari Derneği’nden olanları mahvettiği gün ulaştı. Kongreye katılanlar ve bilhassa Metternich, İpsilanti’nin rol oynadığı bu organizasyonda, Rusya’dan şüphelendi. Metternich, Avusturya’nın İtalya’da mücadele verdiği bir zamanda, Rusya İmparatoru’nun planlarına engel olmayarak, doğu sorununu kendi lehine çözemeyeceğinden endişe duyuyordu. Esasında böyle bir plan mevcut değildi. Birinci Aleksandr Türkiye’deki Rus elçisine, Avusturya ile birlikte ortak bir çalışma yapması emrini verdi. Rus-Türk sınırında Rusya’ya ait önemli bir gücün olmayışı, Rusya’nın aldığı tutumun bir kanıtıydı. Bu çalışmada Rum İsyanı’nın gelişimi ve I. Aleksandr’ın isyana yönelik politikası incelenmektedir. Çalışmanın temeli Rusça literatüre dayanmaktadır.