Osmanlı İmparatorluğunda Coğrafya ve Kartografya
Batılı Kartograflara Göre Türkiye ve Türkler (1100-1500)
Emre Doğandor, Osman GümüşçüTarihi anlamları ve kanıt değerleri olan eski haritalar, sistematik ve bütünleştirici bilgileri tek bir görsel kare içerisinde, konsantre şekilde barındıran, el emeği dokümanlardır. Uygun amaç doğrultusunda kullanılabilmesi için, doğru okunması ve dahası analiz edilmesi gerekmektedir. Dini, ticari ve askeri ihtiyaçlar için çizilen Orta Çağ haritalarının pek çoğu tarihsel yorumlamalarla, genel-geçer, evrensel bilgiler barındırır. Bu bilgilere ek olarak Hristiyanlık düşüncesiyle beraber mitolojik imajlar da haritalara dahil olmuş, somut ve soyut fenomenler birbirine karışmıştır. Batlamyus’tan itibaren sahneye konan Akdeniz havzası ve periferi, Eski Dünya imajını oluşturur. Bahsi geçen harita sahnesine Türk obaları ilk 1071 Malazgirt zaferi sonrası dahil olmuştur. Türklerin Anadolu’ya gelişlerinden, İstanbul’un fethedilmesiyle imperyal bir kuvvet olduğu XV. Yüzyıla kadar, Batılı kartografların Anadolu’ya göç eden Türkleri ve Türkiye’yi ilk ne zaman ve ne surette gördüğü, elinizdeki araştırmanın sorusu olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, Orta Çağ Anadolu’sunun dinamik siyasi atmosferi içerisinde kurulan Türk beylikleri Avrupalılarca nasıl görülmüştür? İslam Rönesansı ve elde edilen askeri başarılar neticesinde Batı’da yükselen İslam karşıtlığı ve Oryantalizm düşüncesi, Batılı kartograflarca nasıl yorumlanarak haritalara aktarılmıştır? İlgili bu sorulara cevap arama motivasyonuyla internet arşivlerinden erişilerek okunabilen, çeşitli denizci, tüccar, kozmograf, din adamı, tarihçi ve kartograflar tarafından hazırlanan haritalar, doküman analizi yöntemiyle incelenip, elde edilen sonuçlar hermeneutik yöntem kullanılarak literatür taramasıyla desteklenmiştir.
Türkiye and the Turks According to Western Cartographers (1100-1500)
Emre Doğandor, Osman GümüşçüOld maps with historical meanings and evidential values are handcrafted documents that contain systematic and integrative information in a single visual frame in a concentrated manner. To be used for its proper purpose, it must be read correctly and analysed. Most Medieval maps have been drawn for religious, commercial, and military needs and contain historical interpretations and common information. In addition to this information, together with the Christian doctrine, mythological images were also included in the maps, therefore concrete and abstract thoughts were mixed. The Mediterranean basin and its periphery, which have been the stage since Ptolemy, form the image of the Old World. Turkish tribes were included in the mentioned theatre after the 1071 Malazgirt victory. Since the Turks arrived in Anatolia, and became an imperial power in the XV. Century with the fall of Constantinople, how was the Western cartographers’ first sight and how they imagine the Turks who migrated to Anatolia, are the questions of the study. In this context, how were the Turkish principalities established in the dynamic political atmosphere of the Middle Ages Anatolia seen by Europeans? How was the idea of anti-Islam and Orientalism rising in the West as a result of the Islamic Renaissance and military successes interpreted by Western cartographers and transferred to their maps? To answer those questions, the archives, which have been found in several internet sources, such as sailors, merchants, cosmographers, theologians, historians, and cartographers’ maps, have been analysed by a document analysis method and the results obtained were examined by the method of hermeneutics and are supported by a literature review.