Sahte-Gerçekçilik Olarak Sinema Okültizmi: Nollywood Film İzleyicilerinin Fetiş Zihniyetini Achille Mbembe’nin “Çift” Kavramıyla Rasyonalize Etmek
Floribert Patrick C. EndongDiğer kurgusal yapımlar gibi, Nollywood okült filmleri de hayal ürünüdür. Ancak, dinî veya batıl inançlara sahip Afrikalı izleyiciler ve film yönetmenlerinin, bu okült filmlerin gerçek olduğuna ve izleyiciler, oyuncular ve ekip üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek enerjilerle dolu olduğuna inanması nadir bir durum değildir. Kurgu doğalarına rağmen, Nollywood izleyicilerinin okült filmleri gerçek olarak algılama eğilimi, akademik açıdan sınırlı bir dikkat çekmiştir. Bu boşluğu doldurmak amacıyla, bu çalışma, Nollywood izleyicilerinin batıl inançlı düşünce yapısını Achille Mbembe’nin “Çift” kavramı çerçevesinde incelemektedir. Bu makalenin üç ana amacı bulunmaktadır. İlk olarak, Nollywood’un okült ile olan takıntısını araştırır. İkinci olarak, bazı izleyicilerin ve film yönetmenlerinin Nollywood okültizmini realizmle nasıl ilişkilendirdiğini inceler. Son olarak, bu izleyicilerin ve film yönetmenlerinin batıl eğilimlerini, Mbembe’nin “Çift” adlı felsefi kavramı ışığında anlamlandırmayı hedefler. Makale, Nollywood izleyicilerinin ve film yönetmenlerinin sinematik okültizmi realizmle ilişkilendirme eğiliminin bilimsel olmayan ve spekülatif yöntemlerden kaynaklandığını savunmaktadır. Gerçekten de, okült filmleri gerçek olarak gören dindar ve batıl inançlı Nollywood izleyicileri genellikle sezgisel yaklaşımlara dayanır. Bu izleyiciler, ekranda görülen olaylarla gerçek hayatta sıkça rastlanan okült olaylar arasında bağlantılar kurmak için metinlerarası bir anlayış kullanma eğilimindedir—bu olaylar sadece yaygın olmakla kalmaz, aynı zamanda (doğru ya da tartışmalı bir şekilde) ampirik kanıt olarak kabul edilir. Başka bir deyişle, izleyiciler günlük okült olaylarına bir tür doğruluk ve ampirik değer atfeder. Bu dinî tutum, filmdeki okültizmin izleyici tarafından alımlanma şeklini şekillendirir. Film dışındaki okültizm, izleyicilerin sinematik okült deneyimini gerçekliğin otantik bir temsili olarak algılamasına neden olan bir meta-etkileyici olarak işlev görür.
Cinema Occultism as Pseudo-Realism: Using Achille Mbembe’s Concept of “The Double” to Rationalize Nollywood Film Audiences’ Fetish Mindset
Floribert Patrick C. EndongLike other forms of fictional productions, Nollywood occult movies are makebelieve. Yet, it is not uncommon for African audiences and film directors with religious or fetish mindsets to believe that the content of these occult films is real and imbued with energies that can negatively affect viewers, cast, and crew. Despite their fictional nature, Nollywood audiences’ tendency to perceive occult movies as real has received limited scholarly attention. To address this gap, the present study examines Nollywood audiences’ superstitious mindset through the lens of Achille Mbembe’s concept of “the Double.” This paper specifically aims at three main objectives. First, it explores Nollywood’s obsession with the occult. Second, it investigates how some audiences and film directors associate Nollywood occultism with realism. Lastly, it seeks to rationalize these viewers’ and film directors’ fetish dispositions in the light of Mbembe’s philosophical concept of “The Double.” The paper argues that the inclination of Nollywood audiences and film directors to associate cinematic occultism with realism stems from unscientific and speculative methods. Indeed, the religious and superstitious Nollywood audiences who view occult films as real often rely on intuitive approaches. These audiences tend to use an intertextual understanding to draw connections between the events depicted on screen and occult-related occurrences in real life—events that are not only prevalent but often regarded (whether rightly or questionably) as empirical evidence. In other words, audiences attribute a sense of truth and empirical value to everyday occult-related events. This religious disposition shapes their reception of filmic occultism. Off-screen occultism acts as a meta-influencer, prompting audiences to perceive the experience of filmic occultism as an authentic representation of reality.