KUZEY KIBRIS YETİŞKİNLERİNDE D VİTAMİNİ VE ÜRİK ASİT ARASINDAKİ İLİŞKİ: BİRİNCİ ÖN HAZIRLIK RAPORU
Mehtap Tınazlı, Nuriye Sancar, Meryem Güvenir, Deniz Granit SemaviAmaç: Kuzey Kıbrıs için hiperürisemi ile 25-OH-VIT D eksikliği arasındaki ilişki hakkında veri yoktur. Bu çalışmanın amacı serum ürik asit (SUA) ile 25-OH-VIT D arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Kuzey Kıbrıs’ta yaşları 18-75 arasında değişen 356 yetişkin üzerinde kesitsel bir çalışma yapılmıştır. Hastaların sosyodemografik bilgileri, klinik ve biyokimyasal özellikleri, beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı tercihleri kaydedildi. Tüm hastalarda biyokimyasal parametreler değerlendirildi. Veriler Ki-kare testi, Student t testi ve uygun şekilde ANOVA ile analiz edildi. Ayrıca 25-OH Vitamin D grupları ile diğer değişkenler arasındaki ilişki için Gama korelasyon katsayısı hesaplandı. Bulgular: Hastalar arasında 25-OH-VIT D eksikliği prevalansı %55,9 (12,86±4,63 ng/mL), 25-OH-VIT D yetmezliği prevalansı (23,44±2,38 ng/mL) %27 idi ve 25-OH-VIT D düzeyleri hastaların sadece %17,1’inde yeterliydi (36,01±5,83 ng/mL). ANOVA sonuçları, 25-OH-VIT D grupları arasında hem erkek hem de kadın hastalar için istatistiksel olarak anlamlı SUA farklılıkları gösterdi. Gama korelasyon katsayısı değerlerine göre, 25-OH Vitamin D düzeyleri SUA ile anlamlı olarak negatif korelasyon gösterdi. Sonuç: Çalışmamızda Kuzey Kıbrıs erişkinlerinde 25-OH-VIT D eksikliği ve yetersizliği prevalansının yüksek olduğu gösterildi ve SUA düzeyleri ile 25-OH-VIT D arasında anlamlı bir ilişki bulundu. Sonuç olarak, hem D vitamini takviyesi hem de ürikasit düşürücü tedaviler, hastaları gelecekteki aterosklerotik hastalıklara karşı korumada önemlidir.
ASSOCIATION BETWEEN VITAMIN D AND URIC ACID AMONG NORTH CYPRUS ADULTS: FIRST PRELIMINARY REPORT
Mehtap Tınazlı, Nuriye Sancar, Meryem Güvenir, Deniz Granit SemaviObjective: The aim of the study is to evaluate the association between serum uric acid (SUA) and 25-OH Vitamin D (25-OH-VIT D). There is no data about the association between hyperuricemia and 25-OH-VIT D deficiency for North Cyprus. Material and Methods: A cross-sectional study was performed on 356 adults aged between 18-75 years in the North Cyprus. Patients socio-demographic information, clinical and biochemical characteristics, eating habits, and lifestyle choices were recorded. Biochemical parameters were evaluated in all patients. Data were analysed by Chi-square test, Student’s t test, and ANOVA, as appropriate. Also, the Gamma correlation coefficient was calculated for the relationship between 25-OH Vitamin D groups and the other variables. Results: The prevalence of 25-OH-VIT D deficiency was 55.9% among the patients (12.86±4.63 ng/mL), the prevalence of 25-OH-VIT D insufficiency (23.44±2.38 ng/mL) was 27%, and 25-OH-VIT D levels were sufficient in only 17.1% of the patients (36.01±5.83 ng/mL). The ANOVA results indicated statistically significant differences SUA for both male and female patients between the 25-OH-VIT D groups. According to the Gamma correlation coefficient values, 25-OH Vitamin D levels were significantly negatively correlated with SUA. Conclusion: In our study indicated a high prevalence of 25-OHVIT D deficiency and insufficiency in North Cyprus adults and we have found a significant association between SUA levels and 25-OH-VIT D. As a result, both vitamin D supplementation and uric acid-lowering therapies are important in protecting patients against future atherosclerotic diseases.