Unlocking the Future of Localisation: A Fusion of Human Expertise and Artificial Intelligence in a Cutting-Edge Syllabus
Mehmet Cem OdacıoğluTowards the end of the first quarter of the 21st century, the impact of information and communication technologies continues to grow, shaping a once-unimaginable future. New jobs and opportunities have emerged, driven by advancements associated with science fiction in the past. Artificial intelligence, once a concept portrayed in futuristic films, has now become central to various fields such as medicine, military, engineering, genetics, molecular biology, and even social sciences. Evaluated under the social sciences, Translation Studies has also had its share of these developments. Integrating state-of-the-art technologies and artificial intelligence within TS has generated innovative areas in translation. Many translation and interpreting programmes at universities now offer courses targeted at new technologies. Localisation is one of them. This research explores the syllabus proposals for localisation courses generated by ChatGPT and PopAI. The starting point is a fascinating question: "If artificial intelligence were a translation scholar, how would it create a localisation course syllabus?" Therefore, in response to this inquiry, the applications in question were used to design localisation syllabus without human intervention. The proposed syllabi by these applications were assessed based on a deductive and descriptive methodology and subsequently refined through a fusion of artificial intelligence insights and human input. The final proposal as the integration of AI and humans, intended for teaching in translation and interpreting programmes, is considered a useful resource for educators in this field as it mixes both AI and human touch.
Yerelleştirme Alanına İlişkin Geleceğin Kilidini Açmak: Son Teknoloji Bir Ders Programında İnsan Uzmanlığı ve Yapay Zekânın Birleşimi
Mehmet Cem Odacıoğlu21. yüzyılın ilk ilk çeyreğine doğru, bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisi giderek artmakta ve bir zamanlar tasavvur dahi edilemeyen bir gelecek şekillenmektedir. Bilim kurgu ile özdeşleştirilen ilerlemeler sayesinde yeni iş alanları ve fırsatlar ortaya çıkmıştır. Bir zamanlar gelecekte geçen filmlerde tasvir edilen bir kavram olan yapay zekâ, artık tıp, askeriye, mühendislik, genetik, moleküler biyoloji ve hatta sosyal bilimler gibi çeşitli alanlarda merkezi bir rol oynamaktadır. Sosyal bilimlerin altında değerlendirilen çeviribilim de bu gelişmelerden payını almıştır. Çeviribilim alanına en son teknolojiler ve yapay zekânın entegre edilmesi çeviride yenilikçi alanların ortaya çıkmasına katkı yapmıştır. Üniversitelerdeki birçok mütercim tercümanlık programı artık yeni teknolojilere yönelik dersler sunmaktadır. Yerelleştirme de bunlarda biridir. Bu araştırma, ChatGPT ve PopAI tarafından oluşturulan yerelleştirme dersine yönelik müfredat önerilerini incelemektedir. Başlangıç noktasını ise büyüleyici bir soru oluşturmaktadır: "Eğer yapay zekâ bir çeviribilimci olsaydı, yerelleştirme dersi için nasıl bir müfredat önerisi oluştururdu?" Buradan hareketle, söz konusu uygulamalar, ilk olarak insan müdahalesi olmaksızın bu soruya yanıt arayışı içerisinde yerelleştirme müfredatı tasarlamak amacıyla kullanılmıştır. Bu uygulamalar tarafından önerilen müfredatlar, tümdengelimsel ve betimsel bir metodolojiye dayanarak değerlendirilmiş ve ardından yapay zekâ öngörüleri insan girdisiyle geliştirilmiştir. Mütercim Tercümanlık programlarında verilen eğitim için tasarlanan bu nihai öneri, yapay zekâ ile insan dokunuşunun bir birleşimi olarak, bu alandaki eğitimciler için faydalı bir kaynak olarak görülmektedir.