Yaşlanma, hayatın kaçınılmaz ve ertelenemez bir parçasıdır. Yaşlanma ile birlikte hücrelerimizde ve organlarımızda fonksiyonel ve yapısal önemli değişiklikler olmaktadır. Dünyada 20.Yüzyılın başında başlayan hızlı nüfus artışı ile birlikte yaşam şartlarında düzelme ve tedavi seçeneklerinin artması yaşlı nüfus sayısının da artmasına neden olmuştur. 2030 yılında, dünya üzerinde her altı kişiden birinin 60 yaş üzerinde olacağı öngörülmüştür. 80 yaş üzerindeki bireylerin ise 426 milyon olması beklenmektedir. Bu artış nedeniyle tek başına “yaşlı” kavramı yeterli olmamış, genç yaşlılık (65-74 yaş), orta yaşlılık (75-84 yaş) ileri yaşlılık (>85 yaş) kavramlarının kullanılması gerektiği öne sürülmüştür. Bir ülkenin yaşlı nüfusunun toplam nüfusa oranı %8-10 arasında olması ülkenin ‘’yaşlı’’, %10 üzerinde olması ‘’çok yaşlı’’ olduğu anlamına gelmektedir. Ülkemizde bu oranın 2050 yılından %20.8 olması beklenmektedir. 2030 yılında ise ortalama yaşam süresi 74-79 yıl olacaktır. Yaşlanmanın toplumlarda artışı bazı sağlık sorunlarının daha sık görülmesine neden olmaktadır. Buna paralel olarak 65 yaş üzerindeki bireylerin dahili hastalıkları ,psikososyal yaşamları ve beraberinde koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgilenen geriatri bilim dalı giderek artan bir öneme sahip olmaktadır. Yaşlanma, diğer organ sistemlerinde olduğu gibi böbreklerde de moleküler, fonksiyonel ve yapısal değişikliklere neden olmaktadır. Yaşlanmaya yanıt olarak böbreklerde hemodinamik ve fizyolojik önemli değişiklikler ortaya çıkar. İyileşme süresi uzar, hasarlanmaya dayanma yeteneği azalır. Ayrıca yaşla birlikte artan ve böbrek hastalıklarının en önemli nedenlerinden olan hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıklarda akut ve kronik böbrek hastalığının yaşlılarda daha sık görülmesine neden olur. Yaşlılarda, böbrek hastalığının yanı sıra çoklu hastalıkların birlikte olması, polifarmasi ihtiyacı, ilaç metabolizmasının karaciğer fonksiyonlarındaki değişiklikler gibi çeşitli nedenlerle farklılaşması nefrologların ya da böbrek hastalıklarının tedavisi ile uğraşan hekimlerin günlük pratiklerinde göz önünde bulundurmaları gereken kavramlardır. Ne yazık ki geriatrik nefroloji kavramı, nefroloji ve İç hastalıkları eğitimi içinde yeterli öneme kavuşamamıştır. Ülkemizde ve dünya da geriatrik nefroloji alanında az sayıda bilimsel çalışma mevcuttur. Konuyla ilgili başvuru kitabı ise hemen hemen hiç yoktur. Bu alandaki boşluğu kısmen de olsa doldurmayı amaçlayan bu kitap nefroloji ve geriatri bilim dallarında çalışan bilim insanlarının katkıları ve özverileriyle oluşmuştur. |